Sistemin çöküşü

Kahramanmaraş merkezli ardı ardına yaşanan iki depremin ardından 13 gün geçti, Türkiye yaşanan bu depremlerin sebep olduğu acıların, trajedilerin, can, mal ve gelir kayıplarının muhasebesini henüz tam olarak yapabilmiş değil. Demokratik ülkelerde bu gibi durumlarda halka doğru ve ayrıntılı bilgi vermekle sorumlu kurumlar vardır. Kamuoyunun karşısına çıkıp sürekli bilgi verirler. Yine demokratik ülkelerde böylesine büyük felaketlerde sorumlular ortaya çıkıp sorumluluk alır ve istifa ederler. Çünkü yaşadığımız "Bilanço çok ağırdır" ve aşikâr olan birçok nedenle bu sonuçta ülkeyi yönetenlerin büyük sorumlulukları vardır. Bu depremde, kamu kurumlarının etkin müdahale için yeterli kurumsal kapasitelerinin olmadığı ve "tek kişiye bağlı siyasi ve idari sistem"in çalışmadığı ortaya çıktı. Bütün bunları sadece üç beş müteahhide yıkarak örtmenin doğru olmadığını düşünüyorum...HESAP VERİLMELİDİRElbette millet olarak büyük bir dayanışma örneği veriyoruz. Kutuplaşmanın değil, insani boyutuyla acılarımızı paylaşmanın, yardımlaşmanın ve kucaklaşmanın yaşandığı günlerden geçiyoruz ama gerçek sorumlular hesap vermezse, hukuk devleti ve kamu vicdanı ciddi yara almış olur ve diğerleri gibi bu afetten de bir ders çıkarmamış oluruz. Bu nedenle CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun ısrarlı hesap sorma çıkışlarını yerinde buluyorum...BÜYÜK EKONOMİK KAYIPLARIMIZ VARUzmanlar, bugün 40 binler civarında açıklanan can kaybımızın iki katına çıkabileceğini söylüyor. Ölen yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakmaya devam ediyor. Geride kalanları sadece manevi acılar değil ekonomik olarak da çok zor şartlar bekliyor. Depremden etkilenen iller, Türkiye'nin toplam gayri safi yurt içi hasılasının yaklaşık yüzde 10.8'ini üretiyorlar. Deprem nedeniyle bu üretim kapasitesinin önemli bir kısmı tahrip olmuş durumda ve bölgeden göçler yaşanıyor. Yüzde 5 civarında gerçekleşeceği anlaşılan Türkiye'nin 2022 yılı ekonomik büyümesi; 2023 yılında orta vadeli planda yüzde 5, Dünya Bankası'nca yüzde 2.7, IMF tarafından ise yüzde 3 olarak öngörülüyor. Deprem nedeniyle bu büyüme tahminlerinin aşağı doğru revize edileceği ve Türkiye ekonomisindeki daralmanın daha da belirginleşeceği anlaşılıyor. Milli gelir kaybımızın yanında, Türkiye'de yıkılan veya yıkılacak konutlar, işyerleri, üretim tesisleri, tarımdaki kayıplarla birlikte büyük bir servet kaybı da ortaya çıkıyor. Depremin ekonomik etkilerine yönelik ilk rapor, iş örgütü "TÜRKONFED"den geldi. Raporda bu depremin 84.1 milyar dolar civarında toplam bir mali hasar yaratacağı hesaplanıyor. Buna yakın tahminler uluslararası finansal kuruluşlarından da geliyor. Bunun anlamı ülke ekonomisini de zor günler bekliyor demektir. BÜTÇE AÇIĞI İKİ KATINA ÇIKIYORDepremin yol açtığı bu devasa maddi hasarı canlı yayında şova dönüştürülen, kamudan kamuya yardım kampanyalarıyla gidermek