Ekonomi çıkmazda

14 Mayıs tarihinde yapılacak "milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimi" için gümrük kapılarında ve yurtdışı temsilciliklerinde oy verme işlemleri başladı. Nisan ayında yapılan 12 anket ortalamasına göre cumhurbaşkanı seçiminde, Sayın Kılıçdaroğlu'nun, Sayın Erdoğan'ın önünde olduğu gözüküyor. Türkiye bu seçimlere, halkın yaşadığı derin yoksullaşma ve deprem felaketinin yarattığı büyük bir tahribatla birlikte gidiyor. Bir süredir derinden yaşadığımız ekonomik krizin seçmen kararlarında etkili olması bekleniyor...Son dört yıl içinde ücretlilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 34'ten yüzde 26'ya düşmüş durumda. Türk-İş'in mart ayı araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin yoksulluk (gıda harcaması) sınırı 9 bin 591 liraya, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı (temel ihtiyaç harcamaları) 31 bin 241 liraya yükselmiş bulunuyor. Türkiye'de çalışanların yaklaşık yüzde 50'sinin asgari ücretli (8 bin 500 TL) olduğu dikkate alınırsa, dar gelirliler, ücretliler, memurlar, emekliler ve işsizlerden oluşan büyük bir kesimin, yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve geçinemediklerini söyleyebiliriz. Bu nedenle iktidar giderek büyüyen bütçe açığına rağmen maaş, ücret, sosyal yardım ve desteklerde gaza basmış görünüyor. Ancak enflasyonu büyüten, servet transferine ve gelir dağılımında sürekli bozulmaya neden olan ekonomi politikalarını değiştirmeyen iktidarın, yoksullaşan kesimlere verdiği mali destekler kısa bir süre sonra hızla erirken artan bütçe açığı nedeniyle de yeni riskler oluşuyor... Orta vadeli planda öngörülen hiçbir makro ekonomik gösterge tahmini tutmuyor. İktidarın, "Türkiye Ekonomi Modeli" dediği heterodoks iktisat politikalarıyla; cari açığın, bütçe açığının, kurun, enflasyonun ve faiz oranlarının kontrol altına alınması ve yoksulluğun kalıcı bir şekilde giderilmesi de mümkün görünmüyor. Ekonomi politikalarındaki bilimdışılık, hukukun, demokrasinin ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı siyasi otoriterleşme ile birleştiğinde; güvensizliğin ve belirsizliğin arttığı bir ortamda, yeni yatırımların yapılması ya da yabancı yatırımcıların gelmesi de pek mümkün olmuyor maalesef...BÜTÇE AÇIĞI YENİ REKORLARA KOŞUYORMerkezi yönetim bütçesi bu yılın ilk çeyreğinde 250 milyar lira açık vermiş bulunuyor. Üstelik seçim nedeniyle verilen ya da verilecek mali desteklerin, bu açığı daha da büyüyeceği anlaşılıyor. Memur-emekli maaş artışları, EYT düzenlemesi, en düşük emekli maaşının yükseltilmesi ve 3600 ek gösterge artışı gibi yeni düzenlemeler bütçeye olan yükü artırırken elektrik ve doğalgaz olmak üzere çeşitli sübvansiyonların da devam edeceği açıklandı. Yapılan etki analizlerine göre; EYT düzenlemesinin bütçeye maliyetinin 194.4 milyar lira, emekli ve memur aylıklarında yılbaşında yapılan refah payı artışlarının yıllık maliyetinin 260 milyar lira ve en düşük emekli maaşının 7 bin 500 liraya çıkarılmasının yıllık maliyetinin 142.7 milyar lira olacağı hesaplanıyor. Ayrıca mesken