Bütçe hakkını savunmak

Ders kitaplarında "bütçe hakkı"nın ortaya çıkışı, 1215 yılında Britanya'da kral ile baronlar arasında imzalanan Magna Carta Anlaşması'na dayandırılır. Çünkü bu anlaşmayla tarihte ilk kez bir kralın vergi toplama ve harcama yapma yetkisi sınırlandırılmıştır. Kral John'un komşularına sürekli savaş açarak aşırı vergi toplaması ve harcama yapması, halkı arkasına alan baronların isyanına neden olmuş, bu başkaldırı sonrasında baronlarla anlaşmak zorunda kalan kral, vergi toplayacağı zaman baronlardan oluşan bir meclisten onay alma mecburiyetinde kalmıştır. "Bütçe hakkı", tarih içindeki gelişimine paralel olarak parlamenter demokrasilerin de oluşumuna kaynaklık etmiştir. Günümüzde sadece halkın temsilcisi olan meclisler bütçe yapma yetkisine sahiptir. Bu nedenle, "bütçe hakkı"nı savunmak aynı zamanda demokrasiyi de savunmak demektir. BÜTÇENİN BİRLİĞİ VE ŞEFFAFLIĞI YOK EDİLDİMerkezi yönetimin 2023 yılı bütçesinin, TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldüğü bugünlerde, Türkiye'de bütçe uygulamasının birçok açıdan ilkelerinden ve hukukundan koparıldığını görüyoruz. Bütçe Cumhurbaşkanlığı ofisi tarafından hazırlanıyor. Meclis, sunulan bütçeyi kabul etmese bile, hazırlanan bütçe ödenekleri yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanabiliyor. Varlık Fonu'nun gelir ve giderleri, KOİ projelerinde üstlenilen yükümlülükler bütçenin dışına çıkarıldı, Meclis adına denetim yapan Sayıştay'ın raporları, Kesin Hesap Komisyonu'nun çalışmaları etkisiz hale getirildi. Cumhurbaşkanlığı envanterindeki araçların kasko ve zorunlu mali sorumluluk sigortası ihaleleri ve harcamaları, "milli emniyet ve milli güvenlik" gerekçesiyle açıklanmıyor. Meclis'teki bütçe görüşmelerinde konuyla ilgili konuşan CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, haklı olarak bunun milli güvenlikle ne ilgisi var diye soruyor.Bugün Türkiye'de bütçe hukuku, bütçenin genellik, birlik, şeffaflık ve benzeri ilkeleri bir kenara bırakıldığından, bütçe bütünlüğünü kaybetmiş, ne yazık ki Türkiye'de demokratik katılımcı bir bütçe yapabilme olanağı da ortadan kalkmış görünüyor.VİZYON BELGESİ, GİRDAPTAN ÇIKIŞ BELGESİ31 Ekim 2022 tarihi itibarıyla Hazine'nin toplam borcu, 3 trilyon 807.8 milyar liraya yükselmiş bulunuyor. (2 trilyon 494.2 milyar lirası ise döviz cinsi borç) 2023 yılı bütçesinde, Hazine'nin bu borçları için 565.6 milyar lira faiz ödeneceği öngörülmüş durumda. Türkiye'nin borç ve faiz yükü katlanarak artıyor. Bu süreç durdurulmazsa, işte o zaman iktisadi bağımsızlığımız tehlikeye girer. Biz bu süreci Osmanlı'da yaşayarak öğrendik...CHP'nin lideri, bu riski çok yerinde ve doğru tespit etmiş olmalı ki; iktidar hazırlığına, dış piyasalardan Türkiye'ye çekebileceği doğrudan sermaye yatırımlarını ve portföy yatırımlarını arayarak başladı. Önce Amerika'ya, sonra İngiltere'ye gitti, Almanya'ya gideceği de ifade edildi. CHP'nin ekonomik "vizyon belgesi"nin açıklandığı ikinci yüzyıla çağrı toplantısında,