İmtihansız geçit yok!

İnsan hiçbir masraf yapmadan, hiçbir emek vermeden hiçbir külfete katlanmadan dünyaya gelir. Her şeyi hazır bulur. Yetişip büyümesi için her şeyi yerli yerinde hazırdır. İşte bu insan çok hassas, çok dengeli, çok ölçülü, çok akıllı olmalı ve bütün hassasiyeti ile davranıp yaşamalıdır. Hem de varlığını, hazır bulduğu kurallar çerçevesinde yaşamalıdır. Bu kurallar ile yaşayacağı hayat onun için risksiz ve doğal olanıdır. Bu hayat kurallarına aykırı atacağı her bir adım, onun için sonsuz felaketine vesile olabilir. Onun için insan her an mutlak kontrol altında olduğu bilincinde olmalı ve dünya hayatını üstün değerleri ile yaşamalıdır. Çünkü insan ne kadar yanlışa sapsa, isyan ve inkâr ederek hayata kafa tutsa da, onu var eden tarafından: İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor (Kıyamet: 7536) uyarısı ile daima kontrol altında olduğu bilincini aşılar, onu zinde tutar. Bu yüzden de insana uyanık ve şuurlu olmasını ister. Onun kıvamında bir kul olması uyarısında bulunur. Bu uyarı aklı başında olanların uykusunu kaçıracak niteliktedir. Uyarının dozuna gerçekten dikkat etmek gerekir; İnsanlar, "İman ettik" demeleriyle bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar Andolsun ki, onlardan evvelkilerini de imtihan ettik, elbette ki, doğru olanları da ve yalancı olanları da bilir. Yoksa kötülükler yapanlar bizden kaçıp savuşacaklarını mı sandılar Ne fena hükmediyorlar! (Ankebut: 292-4) Bu ayet, insanın en çok kendini boşluğa bırakmasını önler. Malayani hayattan uzak tutar. Sonsuz yolculukta güvenli yolunu gösterir ve gelecekte de en güzel nimetlerle ödüllendirir; Mümin olan bir insanın şu ayeti Kerimeye ciddiyetle yoğunlaşması gerekir; Gerçekten bu Kur'an, insanları en doğru sisteme kavuşturur ve sâlih ameller işleyen müminlere de, kendileri için büyük mükâfat olduğunu müjdeler. (İsra:179) Dünya hayatı aslında bir imtihan yurdudur. Hem gerçek hayat, imtihanı kazanan müminlerin düzenidir. Yukarıdaki ayetler sorumluluk yüklenebilecek kalitede insanları dava şuurunda olmaya çağırır. Bunun için de Allah Teâlâ, bir tarafta "dini değerleri kabul ettik" iddiaları ile dindar olunamayacağını dile getirirken diğer tarafta ise Kur'an'ın kolay öğrenilmesinden, Kur'an beyanlarının tedebbür edilmesine