Çarelerimiz vardır, ihmali ihanettir

Geçen birkaç asırlık süreçtir müslümanlar, İslamî alanlarda belirsiz, kararsız ve hedefsizdirler. Kur'an'ı okudukları halde, ahkâmına yaklaşmadıkları bilinmektedir. Yine de müslümanlar bunca zaman süresince boş durmuyor, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Müslümanların çalışma alanlarının başında elbette Kur'an olması gerekir. Fakat Kur'an'ın ahkâmını kabul etmekte zorlanıyor ve gittikçe ondan uzaklaşıyorlar. Müslümanların hafız yetiştirme alanında üstün başarı sağladığı açıkça görülmektedir. Bugün gerek ülkemizde, gerek diğer İslam ülkelerinde sivil ve resmi alan ve kurumlarda çok hafız yetiştiriliyor. Bu hafızlardan kaliteli olanları azımsanmayacak kadar çoktur. Bunlardan hatimle teravih namazı kıldıranları da az değildir. Bununla beraber Kur'an meali yazma çalışmaları da rekabet halinde devam etmektedir. Arap dili edebiyatını ve kurallarının inceliklerini bilmeyenler de heveslenip meal yazıyorlar. Diğer ilimlerle ilgili usul ilimleri ve özellikle tefsir usulü ilmini bilmeden de "kopyala yapıştır" hüneri ile meal yazanlar da vardır. Bundan da çok sıkıntılar yaşanmaktadır. Kur'an meali okuyan müslümanlar arasında farklı yorumlarla zıtlaşmalar baş gösteriyor. Daha doğrusu,günümüz mealcileri ihtilaf üretiyorlar. Bu ise çarpıklığa sebep oluyor. Buna rağmen Diyanet de, İlahiyat fakülteleri de bazı dergâhlar da ve bazı meal yazarları da yorum farkı yüzünden