Asrın seçimi ve önemi

Altmış küsur yıl oldu İstanbul'dayım. Altmış ihtilalini İstanbul'da yaşadım. Nice entrika ve nice mağduriyetlerin iliğine kadar şahidiyim, hepsi hafızamdadır. Bu konu çok su götürecek bir süreçtir. Altmış ihtilalin birey bazında en büyük mağduru halk tarafından çok sevilen Başvekil Merhum Adnan Menderes ve yakın arkadaşlarıdır. Ona suç isnat etmeye kalkıştılar. Tutturamadılar. Onu zulmen bebek ve köpek davaları ile iki yakın arkadaşı beraberinde işkence ederek idam ettiler. Ondan sonra, onun gibi sevilen ve güvenilen bir lider olmamakla beraber Süleyman Demirel'e de çok çektirdiler. Devamında güçlü lider Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ı zehirlettiler. Birkaç saat içinde onu da devre dışı bıraktılar. Onun da bütün emeklerini heder edip paylaşmaya yeltendiler. Memleketi yine istikrarsızlaştırdılar. Üç aylık hükümetlerle milleti bunalıma sürüklediler. Kader akışının seyrini engelleyemediler. Bilge, teknokrat, güçlü hatip, azimli bir mücahid lider, depolar dolusu projeleri sunarak Başbakan oldu. Prof. Dr. Necmeddin Erbakan karşılarına dikildi. Bu karizmatik lider çağlara damgasını vuracak projeleri yanında para yönetiminde bile, içerdeki ve dışardaki sömürgeci, hortumcu şer güçlere parmaklarını ısırttı. Milletin alın teri olan parasını en üst düzeyde değerlendirdi. Havuz sistemi ile parayı bir merkezde toplamayı başardı. Kan emici sülükler gibi millet düşmanı dâhili ve harici sömürgeciler telaşa kapıldılar. Erbakan Hocayı hedef aldılar. Bu mazlum ve mağdur milletin bağrından çıkardığı ordusunu ve adliyesini kullandılar. Ablukaya aldılar. Minder dışı davrandılar. Entrikalarla ve ağır baskılarla Hocanın istifa etmesini başardılar. Onun bütün projelerini raflarda çürümeye terk ettiler. Onun çok ustaca kurduğu büyük ve çok önemli şirketlerini bloke ettiler. Yine ilâhî kaderi hesap edemediler. İlâhî