Cami avlusundaki lahana heykelinin derbiyle ne ilgisi var

Teşvikiye Camisi'nin avlusunda kenara atılmış halde bulunan 'Lahanacılar' anıtı parçası, tarihçi yazar Mehmet Dilbaz'ın dikkat çekmesi sonrası Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından alınarak İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne kaldırılmış.Lahana şeklinde bir anıt parçasının cami avlusunda ne işi olabilir diye düşünenler çıkacaktır. Tarihçiler ve tarih meraklılarının çok iyi bildiği gibi Osmanlı döneminde Enderun'da içoğlanların gruplara ayrılarak oynadıkları cirit oyunlarında iki takım karşı karşıya gelirdi: Bunlara 'Lahanacılar' ve 'Bamyacılar' denirdi. Büyük ihtimalle cami avlusunda bulunan 'Lahanacılar' figürü onlara ait bir nişantaşının parçasıydı.Hem eğlence hem de eğitim amaçlı gerçekleşen cirit oyunlarında ordu takımlarının ayrıldığı bölüklerin isimleriydi bu. Başta cirit olmak üzere, torba darbı, tomak, ok, mızrak atışı, nişan alma yarışları yaparlardı.İLK DERBİ OLARAK KABUL EDİLİYORHaberi gazetede okuyunca, tarihimizin bu ilk derbisi sayılabilecek Lahanacılar-Bamyacılar müsabakalarını hatırladım. Malum, hafta sonu da futbolda İstanbul'un heyecanla beklenen derbilerinden biri, Fenerbahçe-Beşiktaş maçı var.Haberin DevamıYrd. Doç. Dr. Emine Dingeç'in yazdığına göre yükselmede liyakat sisteminin geçerli olduğu sarayda, bu takımlarda yer almak, padişahın gözüne girmek için fırsattı. Ayrıca yarışmaya dayalı bu oyunlar saray dışında İstanbul'da heyecan uyandıran bir seyirlik gösteri niteliği kazanmıştı. Her iki grubun tutkulu taraftarları vardı.AMASYA'NIN BAMYASI MERZİFON'UN LAHANASIPeki, Lahanacı ve Bamyacı isimleri nereden geliyor Tarihçilerin anlattığına göre Ankara Savaşı sonrasında Amasya'ya çekilen Çelebi Mehmet, iki yüz süvariyi talime alır. Bunların bir kısmı Çelebi Mehmet adına, diğer kısmı da oğlu Murad adına talim yaparlar. İki rakip durumuna gelen süvarilere Amasya'nın bamyası, Merzifon'un da lahanası ünlü olduğundan Çelebi Mehmed'in takımına 'Bamyacı', Murad'ın takımına ise 'Lahanacı' denilir.Lahanacılar kırmızı kadife şalvar, yeşil mintan giyerek yeşil bayrak taşır; Bamyacılar kırmızı kadife şalvar, mavi mintan giyerek kırmızı bayrak taşıyarak birbirlerinden ayrılırlardı. Takım ruhunun oluşmasının diğer bir sonucu lahana ve bamya sembolleri mekânlarda ve eşyada da kullanılırdı. Meydanlara lahana ve bamya sembolleri olan sutünlar dikilmiş, mezar taşlarına işlenmişti.Haberin DevamıTeşvikiye Camisi bahçesinde bulunan lahana motifli taş.BAMYAYA LEZZET LAHANAYA KUVVETGünümüzde de olduğu gibi 'Lahanacılar' ve 'Bamyacılar' arasında gerçekleşen müsabakalar, bazen çatışmaya döner, hatta sporun ve rekabetin ötesine geçerdi.Oyunlar genellikle, saray bahçesinde gerçekleştirilirken biniş için çıkıldığı zamanlarda halkın da izleyebileceği geniş alan ve çayırlarda yapılmaktaydı. Kabak Meydanı, Atmeydanı, Okmeydanı, Etmeydanı, Haydarpaşa, Büyükdere, Kâğıthane çayırları bunlardan bazılarıydı. 1812 yılında II. Mahmut huzurunda Büyükdere'de oynanan oyun çok heyecanlı ve sert geçmiş, taraftarlar, "Bamya'ya lezzet, Lahana'ya kuvvet" diyerek tezahuratta bulunmuşlardı. Sonunda Büyükdere çayırı savaş alanına döndü.Haberin DevamıII. Mahmut takımlar arasındaki çekişmelerin kasten