KABİR YA CENNET BAHÇELERİNDEN BİRİ VEYA ATEŞTEN BİR ÇUKURDUR

Resulü Ekrem sav bir defasında kabir halinden ve kabir suallerinden bahsetmişti. Ömer İbn. Hattap ra, kabir hayatının mahiyetini iyice anlamak için, ''aklımız başımıza iade olunacak mı '' diye sordu. Resulullah sav de ''Evet bugünkü şeklinizde akıl ve şuurunuz iade olunacaktır.'' buyurdular. Peygamber sav: ''MUHAKKAK KABİR, YA CENNET BAHÇELERİNDEN BİR BAHÇE, YA CEHENNEM ÇUKURLARINDAN BİR ÇUKURDUR'' buyurdular. Bazı alimlerin beyanına göre said ahiret saadetine eren kimselerin ruhları, cennette olmakla beraber, kabirlerine olan alakaları kesilmez. Bu alaka, bilhassa cuma gecesi ve gündüzü ile cumartesi gecesi, gün doğuncaya kadar pek canlı surette vuku bulur. Said kimselerin ruhları, dünyadaki dirilerin işledikleri işlerden de haberdar olurlar. Said olan bir zat, vefat ettiğinde, daha önce daha önce vefat etmiş olanlar ona, dünyadaki dostlarının halini falan ne yapıyor diye birer birer sorarlar. Eğer yen, gelen ruh, sorulan kimse hakkında hayırlı bir haber verirse, soran ruh: ''Ya Rab! Bu dostumuzu hayrında daim ve sabit kıl diye dua eder. Eğer hayırdan başka bir cevap verirse buna da: '' Ya Rab! onu hayra yönelt, hayra çevir diye dua ederler''. Eğer yeni gelen ruh: '' O dostunuz bir zaman evvel ölmüştü. Sizin yanınıza gelmedimi diye cevap verirse bu defada; İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun'' derler ve ''yazık bizim yolumuzdan başka bir yol tutmuş cehennemliklerden olmuş'' diye acırlar. Bazı alimler de ''Said kimselerin ruhları, kabirlerine