Futbolu 40 yıl önce bırakmasına karşın, gündemden düşmeyen tek isim efsane futbolcu Pele'dir. Futbolculuğu dışında, insani özellikleri ile de gönüllerde taht kuran Brezilya'nın "siyah incisi" 82 yaşında kansere yenildi. Katar'daki Dünya Şampiyonası'nda Brezilya takımı, hasta yatağındaki büyük futbolcunun fotoğrafını taşırken, son görevlerini de yapıyorlardı. Pele için çok şey yazıldı. Yazılacak da. FIFA, UNICEF ve Olimpiyat Komitesi tarafından yüzyılın futbolcusu seçilen Pele, BM ile UNESCO'nun da iyi niyet elçisiydi. Futbolculuğu dışında siyaset sahnesinde de görev yapan Pele, 3 dönem spor bakanlığı yaptı. Döneminin en iyisi olan Pele, tüm dünyanın yakından tanıdığı, ilgiyle izlediği olağanüstü bir futbolcuydu. Üstelik bugün sahip olduğumuz iletişim araçlarının olmadığı bir dönemde, sporseverlerin olduğu gibi herkesin kalplerine girmişti. Pele'den sonra futbolun prensleri olan Platini, Cruyff , Beckenbauer gibi Maradona'da kralın tacını giyemedi. Olağanüstü yeteneklere sahip olan Pele'nin, unutulmazlar arasına giren sinema filmi "Zafere kaçış" bugün hala en iyi futbol filmi olarak birinci sıradaki yerini koruyor. Sylvester Stallone ve Michael Caine gibi usta oyuncuların da rol aldığı, 2.Dünya Savaşı'nı konu alan filmin başrol oyuncusu da elbette Pele'ydi. O filmin en önemli özelliği ise, Pele'nin takımında yer olan oyuncular eski profesyonel futbolculardan seçilmişti. Bobby Moore, Osvaldo Ardiles, Kazimierz Deyna, Russell Osman, Erik Ball gibi yıldız isimler tıpkı Pele gibi ilk kez bir sinema filminde rol almışlardı. PELE İSTANBUL'DA Dünya Kupası'nı 3 kez kazanma başarısını gösteren Pele, kırılmadık rekor da bırakmadı. Siyah İnci'nin İstanbul'a gelişi de büyük olay olmuştu. İtalya'da Napoli karşılaşmasının ardından Fenerbahçe