"Kayıp 25 Yıl" Nasıl Kazanılır!

En son ne zaman "kim gelsin" seçimleri yapıldı: 1995! Bu tarihten sonra yapılan seçimler "kim gelmesin" seçimleri olduğu için kayıplar sürekli arttı. O zaman filmi geri sarmak zorundayız çünkü ahlakı bozan şey; "kötünün iyisi"ni seçmek zorunda bırakılmaktır! Zemberek boşalıyor Kısa vadede çözüm gibi görünen ancak uzun vadede daha büyük sorunlara neden olan uygulamalar masaya yatırılmalıdır. Düne kadar yere göğe sığdırılamayan icraatların bugün anlamsız olmasından ders çıkartılmalıdır. Aksi takdirde söylenenler ile yapılanlar arasındaki makas sürekli açılacak, anormal sürecin normal sonuçları devam edecektir. O halde, 'Yanlışı nerede yapıyoruz' sorusuyla yüzleşme vaktidir. Sorunların derinleştiği, çözümün ise daha fazla hassasiyet istediği bir döneme evrildik. Akla ziyan yatırım mantığı yerine, imkânları dönüştürecek bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bunun için önce herkesin hakkını aldığı bir ortam sağlanmalıdır. Bu açıdan dikkatleri fikir, tutarlılık ve seviye üzerinde yoğunlaştırılmalıdır. Zembereği ruhlarda büyük bir yıkım yapmaya ve enkaz bırakmaya kuran kararlar, süreç-sonuç bağlamında yeniden değerlendirilmelidir. pushfn('ads'); Yaman çelişkiler Değerlendirdikçe görüyoruz ki; tehlikenin boyutları derinleşti! Daha fazla kazanma hırsına dayanan bir sistemin sonuçları sadece ekonomik olmadı, sosyal ve beşeri maliyetler de getirdi. En büyük maliyet ise çalıştıkça kazancı azalan bir kısır döngüden ve ahlaklı oldukça kaybeden bir açmazdan çıkamamaktır. Ancak sorunlar derinleştikçe duyarlılıklar da değişiyor, iş birlikleri gelişiyor. Üstelik yaşanılan olgular, üretilen algıları deşifre etmeye yetiyor. Filmi geri sardıkça görüyoruz ki; 54. Hükümet sonrası dönem hep sorunlarla geldi: 28 Şubat Ergenekon yeni anayasa paralel yapılanma cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi! Hangisini ele alsanız, vesayetin el değiştirdiğini gösteren birer belge mahiyetinde değil mi! Fotoğrafın bütünü diyor ki; zihniyeti değiştiremeyenlerin kadro değişikliğine gitmesi çözüm üretmedi, üstelik insani ve imkâni kayıpları artırdı. Kalıcı hasar 1997 sonrası yaşanan 25 yıl, beklentilerin yüksek ancak gerçekleşme oranının çok düşük olduğu bir dönem olmuştur. "Ne umduk, ne bulduk" diye bakıldığında makas sürekli açıldı. Vatandaşımızın ne kadar mutlu, ülkemizin ne kadar güçlü olduğu ortada! Bu ağır maliyetlerin tespit ve teşhisi yapıldığında krizler geçici olsa da hasarlarının kalıcı olduğu görülür. O halde; "hakiki" ile "sahte"yi ayırarak sonucu değiştirmenin bir yolunu bulmalıyız. pushfn('ads'); Bu noktada alternatif üretmek isteyenlerin soruları nettir: Menzile ulaşacak cesur ve kararlı adımlar neler olmalıdır Küresel yeniden yapılanmayı sorgulayacak kadrolar kimlerden oluşmalıdır Bu adımlar ve adamlarla fırsatları değerlendirebilecek ekosistem mimarisi nasıl kurulacaktır Cevaplarımız da net olacak çünkü, denenmiş yanlışları denemek yerine, sürekli örtülen sorunlara neşter atma vaktidir. Çizgi siyaseti Kim gelmesin diye değil, kim gelsin diye, hakkı üstün tutan bir anlayışa kapı aralansın diye tercih yapmanın hayati önemde olduğu bilincine varılmıştır. Her seçimde yeni gündemlere kanarak yol alınamayacağı anlaşılmıştır. Ülkemizde son 25 yılda zihniyet değişikliği yaşanması gerekirken sadece kadro değişikliğinin