Anlamsız kalabalıklardan değerli topluluklara

İletişim kültürünün ve mecralarının çeşitlenmesi, kullanıcıları hedefli ve anlamlı bir iletişim kurma düşüncesine yönlendiriyor. Tiraj, reyting gibi beklentiler adına yüz binlerce kitle yerine yeterli derecede "doğru kişi"lerden oluşan topluluklar oluşturuluyor. Marka ve pazarlama iletişimi için de önem taşıyan bu süreç, anlamsız kalabalıklar içerisinde doğru kullanıcılara dokunmayı hedefliyor. Çünkü insanlar "bir mecrayı satın alan, okuyan ve dinleyen olmaktan sıyrılıp, aynı zamanda o mecranın paydaşı" haline gelmeye başladı. HEDEF BİREYİletişimi hızlandıran teknolojik gelişmeler monolog iletişim zeminini, diyalogu tetikleyen ve kullanıcıyı paydaş olarak konumlayan bir ortama sürüklüyor. Bu noktada eski iletişim alışkanlıklarıyla medya içeriği oluşturmanın bir adım ötesine geçmek gerekiyor. Çünkü asıl mesele; "değişen iletişim kültürünü ve dinamiklerini anlayarak, bir araya gelen milyonlarca küçük ama değerli topluluğu iletişim için paydaş" kılmaktır. Artık hedef, "milyonlarca kişiye ortak bir mesaj vermek yerine, önce tekil ve doğru bir tanımlama yaparak temas edebilme kabiliyeti"ni artırmaktır. pushfn('ads'); Böylelikle hedef kitle kavramı yerini "hedef birey" kavramına bırakıyor ve çok önemli bir soruyu peşinden getiriyor. Bu kişi kim ve ona nasıl temas edeceğiz Bu açıdan marka ve pazarlama iletişimi günümüzde "tümden teke varmak yerine, doğru tekil kişilere temas ederek" tüme varmak üzerine ilerliyor. Ancak markalar için doğru ve etkili tek bir kişiye temas etmenin getireceği etki, yüz binlerce insana ulaşmak için harcanacak çabadan daha zor olacaktır. KİŞİLEŞTİRİLMİŞ MESAJSosyal ve dijital ağlar üzerinde küçük ama değerli topluluklara ulaşmak markalar için yeni bir alan oluşturuyor. Kullanıcı bireyleri tanıyarak onların "ortak ve ayrışan yönlerini tespit ederek bir iletişim dizayn edebilmek" vazgeçilmez kural haline geliyor. Bu iletişimde en büyük ihtiyaç kullanıcıyı tanıyabilmek, tutkularını, korkularını, mutluluk ve hüzün bariyerlerini bilerek hareket etmektir. Çünkü markalar için rekabetin, tehditlerin ve fırsatların şekli hareketle şekilleniyor. Bu değişimi anlamaya çalışan yöneticiler, "dijital ekosistem başta olmak üzere birçok yeni disiplini ve yönetim organizasyonunu kurum içinde veya dışında yapılandırma"ya çalışıyor. Ancak bu yeni organizasyon ve yapılanmalar tek başına yeterli olmuyor. Çünkü yeni nesil bir marka yapısına kavuşmak için fiziksel tedbirler ve aksiyonlardan daha çok fikirlerin, kültürün yenilendiği ve kabul gördüğü "kurumsal bir ortak akıl" oluşturmak gerekiyor. pushfn('ads'); VERİNİN SESİGünümüzde kurumlar yapıp ürettiklerinin insanlar üzerindeki etkisini anlık olarak dinleme ve analiz etme imkanına sahiptir. Veri tabanlı ve gerçek zamanlı uygulamalar sayesinde dinlemeyi başarabilen kurumların aksiyon alması kolaylaşıyor. Verinin sesine kulak vererek ve analizleri kelimelere dökerek karmaşadan uzak bir iletişim kurulabiliyor. Sadeleşebilen ve bu sadelikten fark oluşturan kurumlar ipi göğüslüyor. Popüler olanın peşinden gitmek yerine ağların içindeki küçük içgörüleri anlamlandırmak önem taşıyor. Bu süreç içerisinde değişime odaklanamayanlara zamanın ruhu yıkıcı vazifesini yapıyor. Bu açıdan; "insanlara ağlar üzerinde sadece ürün ve hizmet değil, ilham veren" yapılar kurmak gerekiyor. Bu yolda "sadece ürün, hizmet üreten ve bunu satan bir organizasyon olmak yerine "sektöre, rakiplerine ve insanlığa ilham veren" bir vizyonla yol almak çözüm üretiyor. DUYGUSAL DEĞERLERGünümüzde