Türkiye'de ırkçılık tam gaz devam ediyor. Doğrusu hükümete sessiz kaldığı için sitem etmekle birlikte, bir gün meydanı boş bulanlara yumruğunu göstereceğine olan inancımız da tamdı(r). Sayın Cumhurbaşkanımızın "şarlatan" dediği organize kafatasçılarla ilgili henüz harekete geçilmedi ama geçileceğine dair umudumuz yüksek.
Sadece hükümet değil, insanları sırf Arap, Afgan, Pakistanlı olduğu için dışlayan, şiddet uygulayan ve toplumu tahrik edenlere karşı herkesin sesini çıkarması gerekiyor. Bu talebe "Ülkemde Arap istemiyorum" deyip karşı çıkacak ve hatta bizleri Arapseverlikle suçlayanlar olacaktır. Onlara da cevabımız şudur ki; Ne Arapseveriz ne de Arap düşmanıyız. İyisini severiz, kötüsünü sevmeyiz. Sizin gibi Arap nefretiyle dolu değiliz. Araplar her yeri işgal etti diyorsunuz. İşgal ettiyse neden sokaklarda onlar değil de siz çetecilik yapıyorsunuz İşgal varsa bu topraklarda kaç Arap askeri varmış sayar mısınız Peki Türk askeri kaç Arap ülkesinde var Biz söyleyelim; en az dört ülkede. Yanlış anlaşılmasın; askerimiz ya kendi güvenliğimiz için ya da ilgili ülkenin davetiyle orada.
Milyonlarca göçmenin toplu halde gelişinden rahatsız olunabilir. Gitmeleri de istenebilir. Ancak sokakta bir araya gelip yabancı dövüyorsanız Türklüğünüzden önce insanlığınızdan şüphe duyarız. Hem sizler dürüst değilsiniz. Yabancı eğer Rus, Ukraynalı vs. olunca sesiniz çıkmıyor. Veya Arap bir şirket yatırım yapınca "Ülkeyi Araplara sattılar" dersiniz de Avrupalı bir şirket burada bir şirket alınca sesiniz çıkmaz. Önce Suriyeliler işimizi alıyor diyordunuz, Suriyeliler şirket kurup kendi kendilerini istihdam edince de "Sokaklar Suriyeli dükkânlarla dolu" diyorsunuz. Ayrıca başkası ülkenize gelince milliyetçiliğiniz tutar, ama kendiniz başka ülkeye göç etmeyi bir başarıymış gibi insanların gözüne sokarsınız. Siz başka ülkeye gidiyorsunuz da başkası bu ülkeye gelemez mi
Hem Arapça tabelaları kaldırtırsınız ama İngilizce olanlara sesiniz çıkmaz. Bazılarınız "Biz Avrupalıyız, Avrupa dillerinin sakıncası yok" diyorsunuz. Avrupalılığınızı konuşalım o zaman. Bu nasıl bir Avrupalılıktır ki gitmek için vizesiz bir ülkeye pasaportla gidip ondan sonra ormanların içinden kaçak olarak bin kilometre yol yürüyerek gideceğiniz yere varıyorsunuz Acaba Avrupalılığınızdan Avrupalıların haberi var mı
Sizin daha büyükleriniz de yıllarca ve halen "Neden Müslümanlar Müslüman ülkelere göç etmiyorlar da Avrupa ülkelerine göç ediyorlar" deyip İslam'a laf sokuyorlardı. Buyurun işte bütün Müslüman ülkelerden insanlar akın akın Türkiye'ye geldiler ve fakat sizler engel oluyorsunuz. Demek ki sorun İslam'da değil sizlerin ırkçı tavırlarınızda.