Hayat koca bir yalan

Şu 3 günlük dünyaya geldik ve gidiyoruz. Acaba arkamızda ne bırakıyoruz. Yaşarken ne bırakıyoruz ölünce ne bırakıyor olacağız. İslam Ansiklopedisi bilgilerine göre İmam-ı Azam Ebû Hanefi şöyle anlatılıyor: "Ebû Hanîfe ticaretle uğraşan varlıklı bir ailenin çocuğudur. Kendisi de ilim öğrenmeye başlamadan önce kumaş tüccarlığı yapmıştır. Ömrünün elli iki yılı Emevîler, on sekiz yılı Abbâsîler döneminde geçen Ebû Hanîfe, Emevî Halifesi Abdülmelik b. Mervân'dan (685-705) başlayarak son halife II. Mervân zamanına (744-750) kadar geçen bütün olaylara, hilâfetin Emevîler'den Abbâsîler'e geçişine şahit olmuştur. Ebû Hanîfe'nin Ehl-i beyt'e karşı kalbî yakınlık ve bağlılık duyduğu ve Hz. Ali evlâdını sevdiği kesindir. Bu sebeple Emevîler'in Ehl-i beyt'e karşı tutumu sertleşince Ebû Hanîfe onları açıkça tenkit etmekten çekinmemiştir. Üst üste gelen bu olaylar âlimlerin Emevî hilâfetini açıktan tenkit etmelerine, dolayısıyla hilâfetin sarsılmasına sebep olmuştur. Son halife II. Mervân, gönüllerini almak ve yönetime karşı muhalefetlerini yumuşatmak için Irak Valisi İbn Hübeyre aracılığıyla birçok âlime memuriyetler teklif etmiştir. Bu arada Ebû Hanîfe'ye de Kûfe kadılığı veya beytülmâl eminliği teklif edilmiş, her türlü baskıya rağmen kabul etmeyince de hapsedilmiş ve dövülmüştür. Sonra Abbasiler gelince beklenen olmadı... Ebû Hanîfe Abbasi hilafetine karşı açıkça tavır almaya başlamıştı. Bunun üzerine Halife Mansur, Ebû Hanife'nin kendisine bağlılığını test etmek için on Bağdat Kadılığını teklif etmiş ama kadılığı kabul etmeyince yeniden hapse atılmış. Hapiste işkence ve dövülmeler sonucu 767 yılında vefat etmiştir. Zehirlenerek öldürüldüğü ve hapishaneden cenazesinin çıktığı da söylenir."Sanırım İmam-ı Azam'ın kim olduğunu tekrar söylememe gerek yok. Şimdi bu vakaları neden anlattığıma geleceğim. İktidar ve iktidara bağlılık. Ya da ülke'nin bugünü yerine asıl yarınını düşünmek ve bu dünyada görevlerimizi yerine getirmek. Dünya'da nice nice alimler zamanlarında linç edilmiş, toplumlar tarafından öldürülmüşlerdir. Ama bu dünyada nice nice zenginler de gelip geçmişlerdir. Mesele bugünü yaşamak mı yoksa bu yalan dünyaya kanmayıp gelecek nesillere bir kıymet bırakmak mıEskiden SamsunTerme ilçesinde ortaokul-lise öğrencisi iken bir üniversite okuyan öğrenci dahi gelse oturur saatlerce onları dinler bir bilgi almaya çalışırdık. Şimdi ben bile bırakın ilçeyi köyüme bile gittiğimde HAİN gözüyle karşılanıyorum. Ne bir bilgi isteyen var ne de bir değer gören. Hurafe ve safsatalar ile yıkıma giden bir ülke olduk. Rahmetli Turgut Özal "Ortadirek" diye bir orta sınıf oluşturmaya çalışıyordu. Yıllardır söylerim; Recep Tayyip Erdoğan "Tabansınıf" ile değeri ve bilgiyi ülkemizde çöpe attı. Özal'ın kurmaya çalıştığı Türkiye'yi ve tüm değerleri yıkıverdi. Ülke cahiliye bir ortaçağ karanlığına gidiyor. O kadar cesaretliler ki "artık doktor bile dövebiliyoruz" noktasındalar. (Bu arada doktor dövülmesinin bu tabansınıf olayından geldiğini yıllardır yazıyordum zaten. O sokak röportajında bilinen gerçek sadece dile getirildi.A-)2017 yılında 18-45 yaş grubunda mutsuzum diyenlerin oranı 9,72 iken 2022 yılında bu oran 16,21'e çıktı. Alt yaş grubunda mutsuzluk 6,49 puan artarak 45 yaş üstü nüfusun mutsuzluk oranının da üzerine çıktı. Çünkü Başkanlık Sistemi ile 45 yaş grubunda mutsuzluk sadece 2,72 puan arttı. B-)Alt