Ülkemiz, şehitler coğrafyası ve vatanıdır. Bu hakikati anlamak için 1071'den bugüne nasıl gelindiğine ve nasıl sahip çıkıldığına bakılması kâfidir.

Şehitliğin manasını bilen bilir, bilmeyenler ihanet genlerinin gereği inkâr ederler. Yine bu topraklar, Kelime-i Tevhid coğrafyası ve vatanıdır.

Gelin görün ki, asırlardır ne Avrupa ne Amerika ne de içimizdeki zındıka komiteleri, bu gerçeği anlamamak için mücadele etmektedirler.

Bu hali görmeyen, bilmeyen, anlamayan kimse kalmadığı için meseleyi enine boyuna işlemeye gerek yoktur.

Hâlâ anlamayanlar için ise tüketilecek nefese ve kelimelere yazık olur. İnsanın üzerinde nefsinin de hakkı vardır: "Ey insan! Ben temizdim, sen kirlettin" diye davacı olacaktır.

Devletimizi ve milletimizi malum zihniyetin zulmünden kurtaran Rahmetli Adnan Menderes, bundan 62 yıl önce, 17 Eylül 1961 Pazar günü idam edilmişti.

İdam edilmesinin tek sebebi; ezan-ı şerifin tüm Müslüman âleminde olduğu gibi aslına uygun okutulmasını sağlaması idi. Bu sebeple Menderes ezan şehididir.

27 Mayıs darbesine millet ve vatan cephesinden bakabilen her vicdan ehli bilir ki, 27 Mayıs darbesinin esas sebeplerinin başında ezanımız gelmektedir.

Çünkü ezanımız, coğrafyamızın vatan edilmesinde, millet-devlet bütünleşmemizde, milli birliğimizin sağlanmasında en önemli ve vazgeçilmesi imkânsız bir güçtür.

Ezanı aslından koparanlar, halen koparmak isteyenler, bu gücü yok etmek ve milletimizi hem İslam dünyasından hem dinimizden uzaklaştırmak isteyenlerdir.

Aynı zihniyetin bu ısrarlarından vazgeçmediğini, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimleri öncesi ve sonrasında da gördük. Allah; ülkemizi, milletimizi çok büyük bir afetten korudu.

6 Şubat gibi asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli büyük afetin yanında bu siyasi afet, Türkiye'yi iki yüz yıl geriye götürdüğü gibi Haçlı Batının sömürgesi yapacaktı.

Bu sebeple;