NATO'daki veto kartı KKTC'nin tanınması için kullanılmalıdır!!

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan hükümeti kurma görevini alan UBP Girne Milletvekili deneyimli siyasetçi Ünal Üstel, beklenildiği gibi hükümeti Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) ile kurma kararı aldı. Kabine, Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra Meclis'e sunuldu. Hükümet programı Meclis'te okundu. Güven oylamasının ardından koalisyon hükümeti resmen göreve başlayacak. Üstel hükümetinin birikmiş sorunların çözülmesi için gerekli adımları atması ülkemiz ve ekonomik sıkıntıda olan halkımız için oldukça önemlidir. Güçlü bir KKTC için her kesimin üzerine düşen görev ve sorumluluktan kaçmaması gerekmektedir. Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) kurulan hükümeti gayrimeşru ilan ederek halkı sokaklara davet etmesi, ülkede kaos yaratarak devleti zayıflatmak, halkı ekonomik olarak daha da çökertmek ve kurtuluşu Rum ile yeniden birleşmede bulmasını sağlamak üzere kurulmuş kokuşmuş hain bir stratejidir. Kıbrıs Türk halkı egemen eşitlik temelinde iki devletten yana olan Ersin Tatar'ı cumhurbaşkanı seçmiş, 23 Ocak milletvekili erken seçiminde de oyların yüzde 60'ı devletten ve anavatan Türkiye'den yana olan partilere verilmiştir. CTP dışındaki federasyoncu partilerin tamamı baraj altında kalmıştır. Üstel hükümeti, kurulan bu hain tuzağı da bertaraf etmek için muhakkak başarılı icraatlara imza atmak zorundadır. Ukrayna ile Rusya arasındaki askerî çatışmalar sürerken Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üye olma konusu gündeme oturdu. Anavatan Türkiye teröre yardım eden ve Türkiye'ye yaptırım uygulayan iki ülkenin NATO'ya üyeliğine sıcak bakmadığını açıkladı. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üye olmasını ABD, AB ve İngiltere teşvik etmekte ve NATO sınırlarının Doğu'ya doğru genişletilmesi siyaseti Ukrayna'da yaşananlara rağmen sürdürülmek istenmektedir. Rusya bu duruma tepki göstermiş ve sessiz kalmayacağını açıklamıştır. Ukrayna'da olanlardan, binlerce masum insanın hayatını kaybetmiş olmasından, milyonlarca insanın ise göç etmek zorunda kalmasından ders alınamamış olması büyük bir talihsizlik ve emperyalist Batı'nın kendi çıkarları söz konusu olduğunda kan dökülmesinde sakınca görmediğinin ibretlik örneğidir. İsveç ve Finlandiya yönetimleri Zelenski'nin yaptığı hataları tekrarlamakla kendi halklarını mahvedeceklerini geç olmadan anlamalıdır. Finlandiya ve İsveç dışında AB üyesi olup da NATO üyesi olmayan Avusturya, Malta, İrlanda ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vardır. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesiyle, hangi sivri aklın ürünüdür bilinmez, Türkiye'nin karşı çıkacağı ve veto edeceği kesin olmasına rağmen Güney Kıbrıs'ın da NATO üyeliği tartışılmaya başlanmıştır. Güney Kıbrıs'ın NATO'ya katılım başvurusunda bulunması ihtimaline dair haberler, Rum basınında manşetlerdeki yerini almıştır. Güney Kıbrıs'ın NATO'ya katılım için ev ödevini yaptığını, ancak konuyla ilgili olarak Türkiye engelinin bulunduğunu yazan Fileleftheros gazetesi, NATO konusu ve Barış İçin Ortaklığa katılımın, görev süresinin başından bu yana Anastasiadis hükümetini kayıtsız bırakmadığını ifade