KKTC'nin tanınmasını ABD Kongresi ve AB engelleyemez!

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ABD ziyareti çerçevesinde Kongre'de yaptığı konuşma ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkililerinin son günlerde yaptıkları açıklamalar Türk düşmanlığının, Rum-Yunan ikilisinin hak-hukuk dinlemezliğinin ve Kıbrıs'ta neden anlaşma yoluyla çözüme kavuşulamadığının en açık örnekleridir. Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in, ABD Kongre üyelerine hitabında Kıbrıs konusunda 'kışkırtıcı' açıklamalarda bulunması ve ABD'li Kongre üyeleri tarafından ayakta alkışlanması beni hiç şaşırtmamıştır. Kendine Bidenopulos denmesinden onur duyduğunu defalarca açıklayan Biden'in Amerikasından ve Amerikan'ın piyonu olarak ülkesini uçuruma sürükleyen Miçotakis'ten zaten başka bir şey beklenemezdi. ABD'nin on yıllardır Türkiye ile Yunanistan arasında uyguladığı denge siyasetini uzunca bir süredir terk ettiğini ve NATO içerisinde sözde stratejik ortak olan Türkiye'ye karşı düşmanca tutum içerisinde olduğunu Türk kamuoyu ibretle ve umarım dersler çıkararak izlemektedir. Suriye'de, Irak'ta PKK teröristlerine ve bunların uzantısı olan yine terör örgütü YPG'ye destek veren ABD'nin, Türkiye'nin kendi savunması için gerekli olan S-400 füzelerini Rusya'dan satın almasını bahane ederek uygulamaya koyduğu yaptırımlar sonrası yara alan ABD-Türkiye ilişkilerindeki kötü gidişat son dönemde Yunanistan'da birbiri ardına açılan askerî üslerle doruğa ulaştı. Türkiye'yi hedefine koyan ve çepeçevre saran askerî üslerin 'dostlukla', 'stratejik ortaklıkla' açıklanması mümkün değildir. Biden tarafından Beyaz Saray'daki resepsiyonda ağırlanan Miçotakis, sonrasında ABD Kongre üyelerine hitap etti. Yunan lider konuşmasında ABD'den Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinde tüm nüfuzunu kullanmasını isteyerek "Hiç kimse Kıbrıs'ta iki devletli bir çözümü kabul edemez ve etmeyecek" ifadelerini kullandı. Yunan lider, Türkiye'ye suçlamalarda bulundu: "Siz değerli Kongre üyelerinden, son 48 yılda Helenizm'in bitmeyen acılarına neden olan açık yarayı unutmamanızı rica ediyorum. Kıbrıs'ın bölünmesinden bahsediyorum. Bu meselenin uluslararası hukuka göre ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararları doğrultusunda çözülmesi gerekiyor. Dün Başkan Biden'a da söylediğim gibi, Kıbrıs'ta kimse iki devletli bir çözümü asla kabul edemez." Yukarıda da vurguladığım üzere, Miçotakis'in konuşmasında belirttiklerine şaşırdık mı Kesinlikle hayır. Miçotakis'in iki devletli çözüme karşı çıkması doğaldır. Enosis ve Megali İdea hedefindeki Rum-Yunan ikilisinin devletimiz KKTC'nin olası tanınmasından endişe duyduğu, korktuğu açıktır. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'ın uygulamaya koyduğu ve Türkiye'nin desteklediği egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözüm siyasetinin dünyada kanıksanmaya başlaması ve ses getirmesi neticesinde Miçotakis'in en güvendiği müttefikleri ABD'ye Türkiye ve KKTC'yi şikayet etmesine aslında sevinmemiz lazımdır. Bu Rum-Yunan ikilisinin çaresizliğini göstermektedir. Bizim yapmamız gereken bir an önce KKTC'nin tanınması için düğmeye basmaktır. Rum-Yunan ikilisinin ABD ve üyesi oldukları Avrupa Birliği'ni(AB) devreye sokarak KKTC'nin tanınmaması için yeni bir kampanya başlatacaklarını görmemiz, kavramamız lazımdır. KKTC'de bazı kendini bilmez hadsizlerin sokaklara dökülerek Anavatan Türkiye'yi 'işgalcilikle' suçlaması rastlantı değildir. Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı müdahale, Donesk ve Lugansk devletlerini tanıdığını açıklaması, KKTC'nin tanınması için çok ehven bir konjonktür ve KKTC için güçlü tezler yaratmıştır. Emperyalist