KKTC'de seçime giderken son gelişmeler

Bu hafta sonu KKTC'de milletvekili erken seçimi gerçekleşecektir. Seçimde cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi, devletim, egemenliğim, anavatanım diyen millî çizgideki partilerin başarılı olması beklenmektedir. Kamuoyu yoklamaları Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Meclis'te en çok koltuğa sahip olacağını ve hükümeti kurmakla görevlendirileceğini ortaya koymaktadır. Bazı anketler UBP'nin tek başına iktidar olabileceğini göstermekle birlikte olası bir koalisyonda, UBP ile birlikte Demokrat Parti, Halkın Partisi ve Yeniden Doğuş Partisi'nin de şansının olduğunu göstermektedir. Kıbrıs Türk halkı geçmiş kötü koalisyon tecrübelerinden gerekli dersleri almıştır. Ne var ki seçim sistemi, özellikle karma oy kullanımına olanak sağlayan sistem, oyların bölünmesine yol açmakta ve güçlü bir hükümetin kurulmasına engel teşkil etmektedir. Bir aileden iki üç kişinin değişik partilerden aday olduğunu dikkate aldığınızda küçük toplum içerisindeki bölünmeyi çok iyi anlayabileceksiniz. Benim gönlümden geçen KKTC'yi kendi ayakları üzerinde durabilecek ekonomik yapıya ulaştırabilecek cesur kararlar alabilen, gerekli yasaları çıkarabilen ve reformları gerçekleştirebilen, Cumhurbaşkanı Tatar'ın ortaya koyduğu Anavatan Türkiye'nin desteklediği egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüme sahip çıkacak ve bunun gereklerini yerine getirecek parti ve partilerden oluşacak bir hükümetin göreve gelmesidir. Geçtiğimiz hafta İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'deki doğal gazı AB'ye taşıma projesi olarak lanse edilen EastMed projesinin ABD tarafından artık desteklenmediği ortaya çıktı. ABD tarafından yapılan net açıklamaların ardından Güney Kıbrıs'ta başlayan tartışmalar Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından "üzücü" olarak nitelenirken, Rum Yönetimi Dışişleri Bakanlığı görevine yeni atanan Yoannis Kasulidis ise projenin sürdürülebilir olmadığı itirafında bulundu. Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in EastMed fiyaskosunu, hezimetini hâlâ daha savunmaya çalışmaları ise ibretlik bir durumdur. Güney Kıbrıs medyasına yansıyan haberlere göre Anastasiadis yaptığı yazılı açıklamada, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin enerji planlarının Kıbrıs ve iş birliği yapılan dost ülkelerin halklarının faydasına olacak şekilde uygulamaya konacağı" belirtti. Açıklamada, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs'ın aldıkları siyasi karar ve ortaya koydukları niyetlerin, bu tür bir girişimi mümkün kılacak ekonomik sürdürülebilirlik çalışmaları ışığında alındığı vurgulandı. EastMed'in AB tarafından ortak çıkar projesi olarak kabul gördüğü belirtilen açıklamada, projeye ilişkin yapılan çalışmaların masrafının da AB tarafından üstlenildiğinin altı çizildi. Açıklamada ayrıca: "Bazılarının, projenin güya iptal olduğu argümanını sunmaları üzücüdür" ifadesine de yer verildi. Yunan hükümetine ise, ülke içinden tepkiler gelmeye devam etmektedir. Yunan gazeteci ve akademisyenler, Türkiye'nin içinde olmadığı planın gerçekçi olmadığı, hükümetin boş hayaller peşinde koştuğu gerekçesi ile tepki gösteriyor. Yunan Başbakanı Miçotakis tepkileri yumuşatma çabasına girerek ABD'nin desteğini çekmesinin önemli olmadığını söyledi ve projeyi savundu.