Yargı görevini, siyaset gereğini yapacak

CHP'li Ekrem İmamoğlu ile ilgili ilk derece mahkemesinden çıkan karar, birkaç gündür siyasetin ana gündemi haline getirildi. Şüphesiz bir büyükşehir belediye başkanının kesinleşmemiş de olsa hüküm giymesi önemli. Ama tartışma biçimi ve üslubu açısından bakıldığında farklı bir tablo ortaya çıkıyor.Hele hele Ekrem İmamoğlu'nun hikâyesini Tayyip Erdoğan'ın hikâyesi ile benzeştirme çabası tam bir akıl tutulması. En yalın haliyle Erdoğan, inancı ve düşüncesi nedeniyle mahkûm edilirken, İmamoğlu aleni bir hakaretten mahkûm edildi.Erdoğan, üyeleri arasında askerlerin de bulunduğu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanırken, İmamoğlu, Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. İmamoğlu'nun siyasi çizgisiyle kimsenin bir derdi yok. Ama Erdoğan'ın o tarihlerde üye olduğu iki parti de kapatıldı. Hatta güçleri yetseydi, 340 milletvekiline sahip AK Parti'yi de 2008'de kapatacaklardı. Elma ile armudu karıştırmayın diyeceğim. Elma ile armut bile değil, hiçbir benzerlik gösterilemez. Üç gündür meselenin siyasi sonuçlarını tartışıyoruz. Olayı kısaca özetlemek gerekirse Ekrem İmamoğlu, seçildikten yaklaşık 5 ay sonra Mayıs 2019'da seçimlerin iptaliyle ilgili yaptığı değerlendirmede, "Seçimi iptal edenler ahmaktır" dedi.Olayın yargıya intikal etmesi üzerine İmamoğlu yaptığı bu hakaretten dolayı yargılandı, ilk derece mahkeme İmamoğlu'nu suçlu buldu ve 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.MAHKEMEYE, "CEZA VERME, YOKSA KAHRAMAN OLUR" MU DENİLMESİ BEKLENİYORDU!Hazırlanan iddianame ve yargı kararında TCK'nın ilgili maddelerine atıfta bulunuldu ve ilgili maddelerde yer alan hükümler uygulandı. Herkes kanunlar karşısında eşit olduğuna göre İmamoğlu için de aynı kanun maddelerinin işletilmesi hukukun tabii neticesidir.Mahkemenin verdiği kararı beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, haksız bulabilirsiniz. Hukuk bütün bu hakkı size veriyor. Hatta beğenmediğiniz karar için bir üst yargı merciine başvuru hakkı veriyor size. Öyle ki bu ceza maddesi ile ilgili sadece İstinaf değil, İstinaf'ın verdiği kararı haksız bulursanız Yargıtay'a da itiraz hakkınız var.Hukuk açısından değil de siyaseten yanlış karar oldu deniliyorsa işte o zaman işler değişir. "Siyasetin bu kararda dahli var" deniliyorsa, bu, ortaya konulsun. Ya da birileri "Kanun öyle diyor ama siyaseten farklı karar verilsin" deniyorsa orada da durmak lazım.Herhalde hiç kimse, siyasetin mahkemeyi arayıp, "Bu Ekrem'e ceza verme, ceza verirsen kahraman olur. Ey mahkeme başkanı! Sen kanunun gereğini değil, siyasetin beklentisinin gereğini yap" demesini beklemiyordu herhalde. Peki, "Mahkeme böyle