Zulme ortak olma tehlikesi

Bir insan durup dururken, birilerinin işlediği suça ortak olur mu "Öyle şey mi olur! Birilerinin işlediği suça biz neden mesul olalım" diyebilirsiniz. Ama inancımıza göre bazen başkalarının işledikleri haksızlıklardan, zulümlerden biz de sorumlu olabiliyoruz.Mesela kuvvetine güvenen bir zalimin, bir mazlumu dövdüğünü görüyorsunuz. Elinizden geliyorsa bu zulme elinizle engel olmanız; buna gücünüz yetmiyorsa hiç değilse buğz etmeniz gerekir. Böyle yapmayıp, mazlumun feryatlarına kulaklarınızı tıkayıp bir de zalime, "Vur vur..." diye tezahüratta bulunuyorsak "Zulme rıza zulümdür" kaidesince bu zulme ortak oluyoruz demektir. Hz. Peygamber'in (asm): "Zımmiye eziyet edenin hasmı benim" beyanlarının gereği olarak değil ehl-i dine, İslam topraklarında yaşayan suçsuz bir gayrimüslime dahi haksız, hukuksuz muamelelerde bulunulamaz. Böyle uygulamaları yapanlara taraftar oluyorsak; bunun dinimizin yasakladığını bilmemiz lazım. Gayrimüslim bir mazluma dahi haksızlığı, hakareti, zulmü yasaklayan bir dinin mensupları olarak bizler bazen olmadık haksızlıkları, acımasızca zulümleri din kardeşlerimize yapıyoruz. Elimizde güç veya yetki varsa; biçarelere sudan bahanelerle olmadık haksızlıklarda bulunmaktan deyim yerinde ise gurur duyanlar oluyor. Zalim babamız da olsa; babamızın yaptıklarını tasvip etmemekle beraber onu engellemeye çalışmak, mazlum düşmanımız da olsa ona taraftar çıkmak ve elimizden geldiğince ona yardımcı olmak gerekirken, çoğu zaman bunun tam tersini yapıyoruz. Zulmü, haksızlığı yapan kim olursa olsun sesimiz çıkmadığı gibi; yapılan zulümleri, hukuksuzlukları