Bazen felâketten de saadet doğar

Bu iktidarın başta demokrasi, adalet alanlarındaki uygulamaları olmak üzere hemen her alandaki yanlış politikaları neticesinde farkına varmadığımız bir gerçek var ki; o da ana muhalefet partisinin ülkenin hayrına olan müsbet manadaki değişimi olsa gerek.Belki de iktidarın her fırsatta dinî değerleri nazarlara vererek yaptığı konuşmalarla beraber, kudsî değerlerle örtüşmeyen uygulamalarının sonucunda toplumun bu duruma reaksiyonunu dikkate alarak malum parti belki de ilk defa müsbet bir duruş tercih etmeye ihtiyaç hissetti. Bu partinin gecikmeli de olsa geçmişte yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf ederek, muhafazakâr kesimlerden özür dileyerek helalleşme talebinde bulunması, toplumun huzuru ve ülkemizin geleceği açısından hayra alamet bir tavır değil mi Yıllarca demokrasiyi, adaleti rafa kaldırarak; keyfî ve hukuk dışı uygulamalarla tek parti, tek adam ucube rejimleriyle ülkemiz idaresini ellerinde bulunduran; reva gördüğü baskılarla ve tacizlerle milleti canından bezdiren bir partinin geç de olsa şimdi dönüp: "Parlementosuz, tek adam ile ülke yönetilemez. Bu ucube yönetim hak-hukuk tanımaz, keyfî ve otoriter bir yönetimdir. Bunun için parlamenter sistemi getirmemiz lazım." diyerek geçmişte yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf eden bu partinin bu müsbet adımlarını takdir etmek gerekmez mi Böyle yapmayıp, geçmişte yaptıklarına kaldıkları yerden devam etselerdi... Yani: "Madem şimdiki iktidar partisi bizim yıllar önce uyguladığımız tek adam sistemine sahip çıkıp ülkeyi o şekilde idare ediyor; biz de her türlü sıkıntıya, kaosa rağmen bu iktidar ile ortaklaşa tek adam sistemiyle ülkemizi beraber idare edelim." deseydi halimiz ne olurdu Yine bu partinin geçmişte kendileri gibi düşünmeyen insanlara "gerici, mürteci" diyerek hakaretlerde bulunduklarına karşılık: "Madem mevcut iktidar da kendisine