Allah kimseyi 'Kimliksiz' kılmasın

Kimliksiz, aidiyetsiz, omurgasız kişiler su gibidirler, döküldüğügirdiği kabın şeklini alırlar. Kemal Kılıçdaroğlu nam kişi de tıpkı su gibi maşaallah... Bir bakıyorsunuz; Ramazan da Temel olmuş, Anıtkabirde Muharrem İnce Van'da PKK'lılarla beraber Selo olmuş, Yozgat'ta Sinan Oğan. KHK'lılarla Sadullah Ergin, meydanlarda sanki Erdoğan, 14 Mayıs öncesi dünya vatandaşı iken, şimdi mülteci düşmanı olarak sanki Ümit Özdağ. Cemevinde alevi, cenaze namazında ehli sünnet, Tunceli'de Kürt, Burdur'da Türk. Almanlardan daha Almancı, İngilizlerden daha sinsi, Amerikalılarla olunca daha nobran. Mutfakta mütevazi, otel odasında komprador. Cehlinden habersiz akıl tüccarı Öfkesine hakim olamayan Gandi taklidi. Yalandan yüzü kızarmadığı gibi başkalarını 'yalancı' diye itham ederek yalancılığı başkalaştıran. Yanılmaktan ve yanıltmaktan korkmayan, Eliyle kalp işareti yaparak sevgi pıtırcıkları saçarken, birden merhametsizleşen, acımasız kişi, Elleriyle kalp işareti yapmışlıkları varken oy vermedi diye depremzedelere kalpsizliğin dik alasını reva görenlerin başkanı. Bedir Acar'ın dediği gibi; onlar ellerinden gelse "kalbinizi söküp elinize verirler" Kendisine demokrat, başkasına otokrat, Kendine Müslüman, başkasına örtücü (!) 14 Mayıs öncesi FETÖ'cü, sonrasında FETÖ düşmanı. 14 Mayıs öncesi Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına taraftar, yani özerklikten yanayken, şimdi üniter devlet savunucusu. 14 Mayıs öncesi Van'da "dişe diş kana kan, başkan Öcalan" sloganı atanlara zafer işareti ile mukabele edilirken, şimdilerde "Öcalan'ı serbest bırakmayı aklından geçiren namussuzdur, şerefsizdir" diye en ağırından bir ithamı kendine yöneltenlerin adayı. İsmail Kılıçarslan'ın dediği gibi: "Dün HDP'nin oyları için yapmadık numara bırakmamışlardı, bugün de Sinan Oğan'ın milliyetçi