Ilıca'da Şiir Var!

Geçtiğimiz günlerde Erzurum Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı dostumuz Murat Ertaş'ın davetlisi olarak Erzurum Ilıca Şiir Şöleni'ne katıldım. Şiirin kalabalıklarla buluşturulması kolay bir şey değil. Dinleyici kalabalığı içerisinde şiir okuma sıramın gelmesini beklerken her dinleyicinin kendisine özgü bir şiire kulak veriş biçimi olduğunu fark ettim. İlk başta, dinleyicilerin bir şiire ilgisinin o şiiri dinleyebilme becerisi ile yakından ilgili olduğunu söyleyebilirim. Şiirinin niteliği ne olursa olsun elindeki metni güzel okuyan daha bir ilgiyle dinleniyor. Fark ettiğim bir diğer husus şu ki, dinleyicinin çok uzun şiirlere sabrı sınırlı oluyor. Kürsüden okunan kısa şiir ses, söz ve zihinde kalıcılık olarak dinleyicinin kulağına saygı gibi algılanmakta. Orta yaşın üzerindeki dinleyicilerin okunan şiire yaklaşımı öğrenim durumuna göre değişir. Entelektüel orta yaşlı kesimin kürsüden şairi dinleyişinde bir şiirsel dikkat söz konusu. Bu dikkati yüzde beliren mimikler somutlaştırır. Hasbelkader kendisini şiir okunan salonda tesadüf eseri olarak bulan kişilerin şiir dinleyişlerinde şiirden ziyade şiiri okuyan şaire dikkat kesilme vardır. Bu dikkat sonucu yüzde asılı olan anlam şudur: "Bu adam ne demek istiyor" pushfn('ads'); Dil ve Edebiyat Erzurum Şubesi şehrin en büyük salonlarından birini neredeyse salonu tamamen dolduracak biçimde doldurmayı başardı. Konusu dil ve edebiyat olan bir programda her yaştan, her sosyokültürel çevreden insanı bir araya getirebilmek gerçekten samimi bir gayreti gerektiriyor. Ilıca Şiir Şöleni başlığıyla gerçekleşen şiir etkinliğinin şiir üzerine yapılacak oturumlarla biraz daha zenginleştirilerek devam etmesini diliyoruz. ELİNDEKİ İŞE BAKMAK Elindeki işe bakan temiz kalır. Kendi yaptığın işi tam ve güzel yaparsan başkalarının yaptıkları işlerdeki eksikleri sayıp dökerek