Bana Kalırsa

Hatır için konuşmayanlar gerçeğe ve de hakikate daha yakındırlar. Bu kişilerin duyguları fikirlerinden bağımsız değildir. Herkes konuşur, söyleyeceğini söyler ve sonra bir boşluk oluşur ya hani, işte o boşluğun oluşturduğu sessizliğin sağladığı imkânla söz söyleme fırsatı yakalayanlar cümleye, "Bana kalırsa" diye giriş yaparlar. Benim böyle söylenmemiş sözlerim çok var. Çünkü gürültülü bir ortamda geçti günlerim, herkes konuştu ve bana sıra bir türlü gelmedi. Susmaktan başka çarem yoktu. Bugün nasılsa iki lafazan kişinin anlık dalgınlığından yararlanarak araya girip, "Bana kalırsa" diyebildim. Muhtemelen bu boşluktan bir kitap çıkacak. Evet evet, buradan hazırlığı içerisinde olduğum yeni deneme kitabımın adını ilan ediyorum: Bana Kalırsa Buraya şimdilik bir nokta koyup yakın zamana dair bana kalan şeyleri dilim döndüğünce sıralamaya çalışayım: pushfn('ads'); Bugünün en başat sorunu aile. Aynı çatı altında bir arada bir geçimlik süreci dâhilinde hayat sürmek aile olmak için yeterli midir Kültür ve terbiye noktasında birbirine sürünmeden geçen fertlerin alışkanlıklardan mütevellit zorunlu birliktelikleri ne yazık ki sahici anlamda aile olmaya yetmiyor. Bana kalırsa, ailenin sesini kesen, söz hakkını elinden alan, konut dokunulmazlığı ve mahremiyetine halel getiren her türlü unsuru bertaraf etmekle işe başlamak lazımdır. Kitle iletişim aygıtlarının kapıdan kovulup bacadan girdiği bir dünyada anne ve baba simge olmanın ötesine geçememektedir. Ebeveyn var, lakin hükmi şahsiyeti yok! Bir kez daha bana kalırsa ailede anne babanın tesir gücünü ve otoritesini yeniden tesis etmek gerekiyor. Evet okul var, eğitim ve öğretim adıyla günlere aylara, dönemlere ayrılmış bir müfredattan bahsedebiliriz. Henüz talebeleşmemiş bir öğrenci ordusundan bahsetmek de mümkün. Fakat yönetmeliklerin yönettiğinden öte bir öğretmenden bahsetmek o kadar kolay değil. Sınıfta, koridorda, okul bahçesinde onu her zaman görebiliyoruz. Semt pazarında kenardan kıyıdan yürüyen o mahcup adamın öğretmen olduğunu da biliyor herkes. Belediye otobüsünde yıkılıp düşecekmiş gibi yorgun ve kırılgan ayakta durmaya çalışan adamın kıt kanaat yaşamanın uzmanı bir öğretmen olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Ya öğretmenin etki ve söz hakkı İşte burada durmak lazım! Bana kalırsa öğretmenler toplumun her kesimini tahtaya kaldırmalı ve maruz bırakıldıkları muameleyi bunda dahli olan herkese sorup imtihandan geçirmelidirler. Bir kez daha bana kalırsa öğretmenlerle ilgili devşirme bir sürü çözüm yolu aramak yerine Nurettin Topçu'nun "Türkiye'nin Maarif Davası" kitabı yol rehberi yapılmalıdır. pushfn('ads'); Din görevlileri zor zamanlara göre vaziyet alması gerekir. Toplumların buhran zamanlarında ve seferberlik gerektiren dönemlerde en önde hareket etmeleri şarttır. Din görevlisi karnından konuşmamalı kitlelere yüreğinin dili ile yaklaşmalı. Namaz kıldırmak teknik anlamda bir hüner değil, asıl marifet namazın değiştirme ve geliştirme gücünü insanların üzerinde gösterebilmektir. Bana kalırsa, başta kırsal olmak üzere kasaba ve şehirlere doğru açılarak bütün din görevlileri halkı aydınlatmalı ve sahih din anlayışıyla insanlar arasındaki engelleri kaldırmak için cami dışında da gayret göstermelidirler. Hoca sadece camide olmamalı insanların cem olduğu her yerde hazır bulunmalıdır. Başımıza gelen şeylerin kaynağını dışarıda aramak eski alışkanlığımızdır. "Biz masumuz herkes suçlu" yaklaşımı paspasın altına koyduğumuz anahtarı karşı mahallede aramak gibi bir şeydir. Sadece bilim, teknik gibi şeyler değil aynı zamanda kötülük cinsinden ne varsa hepsi