Hüseyin Akın

Milli Gazete

Ben Olsam

Okullara ve kütüphanelere yazarların adlarının verilmesi takdir edilecek bir şey. Yazara saygı ve kıymet verme gibi görünse de yazıya ve kitaba hürmetin bir göstergesi bu. Okullar bilim ve kültür yuvaları olduğuna göre şirket, patron ve işletmeci isimlerinin yerine bilim insanları, sanatçılar ve edebiyatçıların isimlerinin buralarda yaşatılması dah

Dershane Okuldur!

Dershane bir bütündür parçalanamaz. İsterseniz kamusa sorun. Eminim şöyle diyecektir: "Öğrencilerin bir eğitim kurumunda ders okudukları yer, derslik, sınıf demektir." Eskiler anlasın diye söyleyecek olursak: Hane-i tedris, yani ders yapılan mekân. Şimdi bunu niçin söylüyorum Okula ait bir kelime evrilerek bir ticarethaneye isim olmuş ve cümle âlem

Masa Dağıldı, Rahle Yıkıldı

Masa dağıldı, rahle yıkıldı. Selamın verilmeyeni, ibretin alınmayanı makbul oldu. Günde beş kez türlü vesilelerle birbirini arayan insanlar birbirlerinden koptu. Bu kopuş ceketten bir düğmenin kopuşu kadar ses getirmedi. Din içeriğinden, ahlâk bağlamından uzaklaştırıldı. Dinden uzaklaşmayı göze alamayanlar dini kendilerinden uzaklaştırdılar. Dünya

Bana Kalırsa

Hatır için konuşmayanlar gerçeğe ve de hakikate daha yakındırlar. Bu kişilerin duyguları fikirlerinden bağımsız değildir. Herkes konuşur, söyleyeceğini söyler ve sonra bir boşluk oluşur ya hani, işte o boşluğun oluşturduğu sessizliğin sağladığı imkânla söz söyleme fırsatı yakalayanlar cümleye, "Bana kalırsa" diye giriş yaparlar. Benim böyle söylenm

Eylül Ayına İade-i İtibar

12 Eylül'de lise 1. sınıfta idim. Korku ve endişenin topyekûn toplumu sardığı bir sürecin parçasıydık. İdeolojik zamanın zihinleri iğdiş ettiği yılların çocuklarıydık. Günlerimiz kahrolsun ile yaşasın arasında geçiyordu. Kurtarılmış olan sokaklar değildi sadece, aynı zamanda kafalar ve gönüllerdi. Toplum mühendisleri ileride kendilerini vazifeli hi

Recep Hoca

atalzeytin'in Recep Hoca'sı, esnafı, bilirkişisi, Anadolu irfanının mücessem hali ve benim şu dünyadaki tek dayım dünyaya veda etti. O olsaydı, "Vadesi bitti", "İçecek suyu bu kadarmış, nasibi hitama erdi" derdi. Ömrü Kur'an eğitimi ve öğretimi ile geçmiş, hiçbir zaman caminin sınırlarında kalmamış bir din hadimi idi o. Her meslek ve her kesimden i

"Dokunmayın, rızıklarını arasınlar!"

Rahmetli Haluk Dursun Bey'in cenaze namazını Sultanahmet'te kıldık. Üstada son vazifesini yapmak için gelen cemaat avludan taşmış. Çıkış kapısına doğru ilerlemeye çalışıyoruz. Kafamı nereye çevirsem birden fazla tanıdık. Doksanlı yıllar geliyor aklıma. Yüreklerin ortak çarptığı, nabızların müşterek attığı yıllar. Herkes Haluk Dursun'un ne güzel ne

Kayıp aranıyor

"Kaybolmak" içerisinde "gayb" gibi görünmeyen dünyalara işaret ettiği için seviye ifade eden bir kelime. Bu yüzden meramımı anlatmaya "yitmek" sözcüğü daha uygun düşüyor. Şair Osman Sarı'nın "Kırgın Gönül Gazeli"nde dile getirdiği gibi: "Yitirdim mevsimleri yaz kış erişmez bana Ara öyle uzak ki bakış erişmez bana Gökten sağanak boşanır sel alır b

Muhtasar Mide Lügati (III)

SAĞLIKLI BESLENME: Karın doyurmanın ötesinde titizlik isteyen bir eylemdir. Bedeni koruma ile mideyi doyurma arasında kalan aç insanın dilemmasıdır. Hem doymak hem de sağlığı korumak sanıldığı gibi değildir, zira masraflıdır. İkisinden birini tercih etmek zorunda kalır insanların çoğu. Hatta bazen bunlara "doymak" da eşlik eder. Yemek yerken siz ha

Dil ola

Geçtiğimiz günlerde "Gülşen" isimli şarkıcının Nisan ayında İstanbul'da sahne aldığı mekânda bir kişi üzerinden İmam Hatiplilere hakaret içeren sözleri kamuoyunu ziyadesiyle meşgul etti. Şaka ile bile söylenmiş olsa bu ifadeler öyle geçiştirilecek türden şeyler değil. Gerçi kendisi de bir şekilde sarf ettiği sözlerden dolayı pişmanlık duyduğunu ifa