Hincal Uluç

Sabah

Antalya, Nuri Şahin ve Doğukan!..

İngilizleri, nerdeyse futbolu icat ettiklerine pişman edecek Mert Hakan utancını dün Ada'nın en çok satan halk gazetesi The Sun'dan naklederken, altına bir yazı daha yazacaktım.. Antalya.. Doğukan ve Nuri Şahin.. Yer kalmadı. Bugüne kaldı. İyi ki de kalmış.. Bu sabah baktım.. Torrent adlı maç okuması sıfır, maça anında müdahale yeteneği sıfırın da

Mert Hakan rezaletini biz saklar, hatta alkışlarken... İngiliz medyası alay etti ve öfke kustu!..

İngiltere'nin en çok satan gazetesi The Sun, bir ikili mücadelede kendini yere atan ve yerde beş tur dönen Mert Hakan'ı, yürümeyi yeni öğrenen bebek gibi artistlik yapmakla itham etti ve "Bunun gibiler yüzünden insanın futbol izleyesi kalmıyor" diye yazdı. Dün, derbiyi eleştirmek üzere ayırdığım sayfamın manşetini ve yarısını, 55'inci dakikada cere

Maçı yönetemediği için 'idare eden' hakem!..

Önce maçın hakemini yazmak isterim.. Atilla Karaoğlan, bir hafta evvel gene Fenerbahçe maçına atanmıştı. O maçın ardından "Kayseri'yi 4 golle yenen Fener'in aslında hakem desteğine ihtiyacı yoktu" diye yazmıştım. 3 elit hakemi temizleyen Merkez Hakem Komitesi'nin aldığı karar, Tahkim Kurulu, yani yargı tarafından bozulmasına rağmen, adını bilmediği

Saklayın güzellikleri saklayın!..

Dünyanın en güzel coğrafyası, en güzel tarihi, en güzel ikliminde yaşıyoruz. Yüce Tanrı öyle cömert davranmış ki Anadolu'muza.. Sadece doğal, tarihi güzellikleri değil, çok güzel insanları da var Anadolu'nun.. Eksiği medya.. O güzellikleri yazan, büyütenden vazgeçtik, sayfalarına doldurduğu ikoncan fotoğrafları ve on para etmez dedikodu haberlerind

Bir muhteşem gece ki... Yaşa BKM!..

Düşünün.. Gencecik bir adamsınız.. Nerdeyse teenager.. İlk defa, hayatınızda ilk defa başrole çıkıyorsunuz.. Karşınızda, bir tiyatro, sinema, televizyon devi, bir performans sanatları ilahesi Demet Akbağ var.. Oyunun yarıdan fazlasında sahnede ikilisiniz.. Onunla bir komedi oynayacaksınız.. Yazarı da, 20 yıl sonra ilk defa yeniden tiyatro yazan Yıl

Adı geçenlerin hepsini çizin!..

Nihat Özdemir, hayatının en doğru kararını verdi istifa ederek.. Şimdi haziranda yeni başkan ve yeni kurullar seçilecek.. Gazeteler Özdemir'i unuttular bile.. Şimdi manşetler yeni başkan adayı üzerine.. Haziranda yapılacak seçimle ilgili durmadan ortaya isimler atılıyor.. Bunların bir kısmı fısıltı gazetesinde ve sosyal medyada dolaşan isimler.. Ad

Çetin Ağabey'i hatırlıyorum da...

Mekteb-i Mülkiye yıllarımızda Çetin Ağabey (Altan) bir efsaneydi.. Kantin sohbetlerinin baş konusu, o günkü yazısı olurdu. Konuşmalara katılamazsanız, o gün Çetin'in (Mülkiye öğrencileri arasında adı Çetin'di. Sadece Çetin) yazısını okumadığınız anlaşılır, mahcup olurdunuz. Öylesi vazifeydi sanki, Çetin Ağabey'i okumak.. Ağabey deyişim, gerçek.. Ya

Federasyon Başkanı seçilmeli!.. Gerçekten seçilmeli...

Türkiye'de futbol, yasal olarak özerk bir federasyon tarafından yönetilir. Yani devletin futbol üzerinde, idari vesayet dışında hiçbir yetkisi yoktur. İdari vesayet yetkisi, sorumlu Spor Bakanı'ndadır. Bir yolsuzluk, kanunsuzluk gördüğü takdirde, Federasyon Başkanı ve kurullarını fesheder ve yeni seçim için futbol kurultayını toplantıya çağırır. He

Bu hakemleri kim seçti, dersiniz..

Hayır!. Silinenleri değil, kalanları soruyorum.. Hani, 3 ya da 4 kulüp başkanı hazırlamış o listeyi, falan filan, deniyor ya.. Doğru ise, o başkanlar, cumartesi ve pazar günü oynanan maçlarla belli oldu sanırım.. Önce Trabzonspor ve sonra Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş sırası ile, üç büyüklere dikkat!!! Dikkat edecek olanlar, "kalan hakemler".

Cumhuriyet savcılarına açık ihbar!..

Türk futbolunda gizli kalmış nerdeyse tamamı döviz birtakım ödemeler yapıldığı şüphesi zaten yıllardan beri vardı ve yazılı ve görüntülü basında defalarca ima edilmişti. Işıtan Gün'ün başkana verdiği gizli raporun, gene başkanın izni ile açıklanmasıyla bu şüpheler açığa çıktı. Dün Hürriyet olayı tam sayfa verdi ve madde madde üzerine gitti. Milliye