Bir 'hoşgeldin' yazısı

NATO'ya üye ülkelerin Rusya ile sınır uzunluklarını topladığınızda, Fin-Rus sınırından 115 kilometre daha kısa olduğunu görebilirsiniz. Toplam 1340 kilometre sınır komşusu olan Finlandiya'nın NATO'ya girme ihtimali, Rusya'yı haklı olarak daha da endişelendiriyordur. Fakat İsveç'in PKK-FETÖ terörü ikilisine desteği çok daha büyük boyutta olduğu için ülkemizde Finlandiya'nın üyelik ihtimaline neden karşı olduğumuz da taleplerimiz de pek dile getirilmedi. Bir örnek vereyim. Devletimiz, Finlandiya'dan 6'sı FETÖ, 6'sı PKK olmak üzere terör örgütü bağlantılı 12 kişinin yargılanmak üzere iadesini istedi. İsveç ile de 10'u FETÖ, 11'i PKK olmak üzere toplam 21 kişinin iadesiyle ilgili süreci başlattı. Ne var ki mahkeme kararları ve deliller doğrultusunda yapılan 33 iade talebinden hiçbirine olumlu yanıt verilmedi. İade taleplerinden 19'una ret cevabı verilirken 5'i de süreç içerisinde iki ülke tarafından yanıtsız bırakıldı. Halen Finlandiya ile 2, İsveç ile 7 olmak üzere 9 iade talebiyle ilgili süreç devam ediyor Finlandiya, İsveç gibi açıktan PKK hamiliği yapmasa da iki ülke arasında suçlu iadeleri kapsamında böyle bir sorun mevcut. Ayrıca hatırlatayım: Finlandiya da İsveç gibi 2019 yılında Suriye'deki YPG unsurlarını temizlemek amacıyla başlattığımız Barış Pınarı Harekâtı sırasında, Antti Rinne'nin başbakanlığı döneminde Türkiye'ye askeri ihracatını durduran, ambargo uygulayan ülkelerden biriydi. Finlandiya'yı, İsveç'ten ayıran bir diğer özellik ise diplomatlarının diplomasi nedir bilmeleri olarak görülüyor. Zira İsveç'in Dışişleri Bakanı gibi "Güçlü ülkeler arkamızda, bizi üye almak Türkiye'nin yararına olur" minvalinde boyundan büyük açıklamalar yapan henüz olmadı. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Finlandiya ve Türkiye cumhurbaşkanlarının yaptıkları telefon görüşmesinde, "Finlandiya'nın terörizme karşı mücadele sicilini ele aldıklarını ve ümitvar olduğunu" söylemekle yetinmiş