Cumhurbaşkanı mı seçiyoruz, müstemleke valisi mi!

Elbette eski Türkiye'yi gayet iyi biliriz. Yaşanmışlıklarımız var. Elektrik kesintileri, ulaşım, sağlık, alt yapı üst yapı, gırtlağa kadar borçlu ülke, ara rejimler, darbeler..vs, gibi bir kısım başlıklar açsak anlatmaya yüzlerce sayfa yetmez. Kısaca Batı'nın çok gerisinde kalmış bir ülkeydik. Misal, 1999'daki Gölcük Depremi'nde yurtdışından gönderilen yardım paralarıyla memur maaşını ödemek zorunda kaldık. Öyle "milli ve yerli silah, İHA, uçak, gemi, tank, nükleer santral.., dünyanın en büyük havalimanı, uzay ajansı, uydu, yerli otomobil, dünyanın bilmem kaçıncı köprüsü, tüneli, hastanesi..," falan deseydi birisi, onu en yakın akıl hastanesine yönlendirirdik. Peki ya demokrasimiz Onu da Genelkurmay'ın ışıklarından takip ederdik! Bunlarla ilgili yüzlerce binlerce köşe yazdık. O kadar yazdık çizdik. Yalan söylemedik, kandırmadık, uydurmadık, çoğu zaman durum tespiti yaptık. Haklı olduğumuzu bilmelerine rağmen hakikatle yüzleşmek, hizmetleri, büyük değişimleri görmek istemedi orta yaş ve üstü bir kesim muhalif. Makul sebepleri de yoktu. Erdoğan'a karşı olmak için hep bir bahane uydurdular. Belli bir yaş grubunun durumu böyleyken, eski Türkiye'yi yaşamamış bir kesim muhalif-protest gençlere anlatmak da zordu elbette. Bu vatan hepimizin. Toprak bizim, bayrak bizim. Bu vatanın bir evladı olarak seçimlerden önce hatırlatmak isterim. Uyuyanlar tabii ki uyandı. Umudum, uyuma taklidi yapanların kalkması... Aslında her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor. Soralım. Muhalefetin adayı Bye Kemal başka kimin adayı Kimler destekliyor.. ABD-Biden, AB, PKK, FETÖ... Bir daha soralım; Türkiye'nin geleceğine dair ortak hedefleri ne ola ki.. Sorun kendinize "Her muhtara birer özel kalem (yardımcı) atanırsa Türkiye'de işsizlik sorunu biter" diyen birine değil Türkiye, Mikronezya'nın ekonomisi teslim edilir mi.. "Jeremy Rifkin toplantıya neden (Zoom ya da Skype) ile katıldı, neden Türkiye'ye gelmedi" diye