Seçmenleri bilir!

Açıklamayı gördüğümden beri durup durup gülüyorum... KONDA'nın meşhur araştırmacısı, TESEV, TÜSEV yöneticilerinden ve Oksijen yazarı Bekir Ağırdır demiş ki... "Hâlâ her şey mümkündür. Erdoğan'ın fark atması da, Kemal Bey'in fark atması da mümkün." Bu kişiler yıllardır gerçekten neyi araştırıyorlar merak ediyorum. Baktıkları "saha"nın burası, bu ülke, bu toprakların insanı olmadığı çok açık... Düzenli okurlarım hatırlamıştır... Ülkemiz siyasetinde "seküler milliyetçilik" rüzgârları estirilmek istendiğine geçmişte çok sık vurgu yaptım... Vantilatörü ülkemizin dışında bir cereyan bu... Tam bir politik mühendislik işi... Ağustos 2021'de "İçimizdeki Yeni Kıpırdanmaların Jeopolitiği" başlıklı yazımda "Mülteci düşmanlığıyla birlikte sosyal medyada yeniden patlatılan Arap nefreti, hatta Osmanlı'ya düşmanlık söylemleri de bu rüzgârla bağlantılı. Şimdilik bunları bir kenara not edin" demiştim. Gördünüz... İş, İstanbul'da Kaftancıoğlu'nun başını çektiği "milliyetçi" yürüyüşler yapılmasına kadar geldi... Hafife almayın! Şimdi hafif gibi görünüyor ama seçim atmosferi bitince partiler ve ideolojik projeler kartları yeniden dağıtılacak; "dışarısı" bütün gücünü bu yöne verecek; yeni muhalefetin böyle inşa edilmesine çalışılacak. Sonra çok konuşacağız bu konuyu... Dindar milliyetçilik ile seküler milliyetçilik arasındaki temel fark ne Seküler milliyetçilik, hem tarihte hem de bugün tamamen masada "üretilen" bir çizgidir.