Kiralık ev... Hayır! İnsan sorunu...

İçeri girdim... Salonun her yanında takımı bozulmuş bir uzun kanepe, bir koltuk, bir sehpa... Yeni eşyalara yer açmak için duvara itilmiş yemek masası... Atılmaya kıyılamamış yastıklardan oluşmuş bir yığın... İki evin eşyası birbirine ancak bu kadar karıştırılabiliyor işte! Sanki insana pek yer kalmamış gibi... Yine de bu karman çormanlık içinden yeni bir hayat çıkarma telaşı var içeride. Bu tablo neyin nesi, diyeceksiniz... Birdenbire astronomik çizgiye çekilen ev kirası yüzünden apar topar büyükannesinin yanına yerleşen bir tanıdığımın ev hali... Aynısını yapmaya hazırlanan dolu insan var. Hatta geniş evini yabancıya kiralayıp kendine "gelir" yapan ve anne babasının mütevazı evini paylaşmaya başlayan birini de tanıyorum. Çoluklu çocuklu ailelerin halini ise hiç sormayın! Semt değiştiriyorlar. Semt nedir ki! Aslında hayat tarzlarını değiştiriyorlar... Dünyaya bakışları ve gelecek algıları da bir miktar değişecek ister istemez yakın zamanda... Niye anlatıyorum bunları Pandemi günlerindeydik, "Siz olayı virüs sanıyorsunuz, oysa hayatlarımız değişecek" diye söyleyip yazdığımızda burun kıvıranlar vardı. Onları da geçtim... Değişimi sadece hayatın dijitalleşmesi olarak algılayan dostları da unutmamalı... Oysa gündelik hayatın bütün dokusu hiç çaktırmadan değişmeye zorlanıyor. Pandemi sandınız... Oysa enflasyon olacaktı, oldu. Maaşlar ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, peşinden koşturup bir türlü yetişemediğimiz hayat pahalılığıydı... Hiç hesap etmediğiniz