Geçmişten kopya mı Geçiniz...

Türkiye'de halkın "sessiz" çoğunluğu ile siyasal iktidar ne zaman buluşup el sıkışsa... Dışarıdaki hegemonlar huzursuzlanır. Bilirler ki... İster 150 yıl önce, ister bugün... Batı tarafından pohpohlanmaktan hoşlanan dar bir yönetici çevreyi "fonlayıp" yönlendirmek kolaydır. Lakin inançlarına, geçmişine, soyuna sopuna ve hür iradesine saygı duymadığın geniş bir sosyolojiyi sürekli etki altında tutmak ise olacak iş değildir. O yüzden de... Yakın tarihimizde tutmuş darbemüdahale huzursuzluk oluşturma yöntemlerini asla terk etmez ve "kopyala-kes-yapıştır"dan vazgeçmezler. Soruyorum... "Ankara'da bütün hükümet erkânı yabancı memlekete kaçarken yakalandı" açıklaması yapan 27 Mayıs "örfi idaresi"ni anlattılar mı size "Hükümet erkânı 12 uçak dolusu altınla kaçıyordu" yalanını veya... "DP'nin İçişleri Bakanı olaylarda ölen genç üniversitelilerin naaşlarının kıyma makinesine gönderilmesini emretti" yalanını kaçınız biliyor Bu yalanlar zamanında söylendikleriyle kaldılar. Darbe duruşmalarına bile getirilmeyecek kadar uyduruktular ama amaç hasıl olmuştu... Bu nedenle... Batı istihbarat örgütleri için 27 Mayıs darbesine giden yolda olup bitenler bir "başarı" hikâyesidir ve umarsız biçimde tekrarına heveslenirler. Unutulmamalı ki.. 1908'de "2. Meşrutiyet ilanı" diye resmi tarihe aktarılan ve Abdülhamid'in düşürülmesine kadar uzanan olaylar zinciri de böyledir. Bu dosyayı