"Ümmetimin hepsi affa mazhar olacaktır..."

Resûlüllah Efendimiz buyurdu ki: "Bir kimsenin: 'İnsanlar helak oldu!' dediğini duyarsanız, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandır." Dilimizin âfetleri -31- Resûlüllah Efendimiz, dilin âfetlerinden kurtulmaları için ümmetine şunları tavsiye ediyor: 1. (Ümmetimde dört şey vardır, cahiliye işlerindendir, bunları terk etmeyeceklerdir: Haseble iftihar etmek. Nesebi sebebiyle insanlara ta'n etmek. Yıldızlardan yağmur beklemek. Ölenin ardından mâtem tutmak!) Resûlullah sözlerine şöyle devam etti: (Matemci kadın, şayet tövbe etmeden ölecek olursa, kıyamet günü üzerinde katrandan bir elbise, uyuzlu bir gömlek olduğu hâlde kabrinden kaldırılır.) Müslim, Cenaiz 9, (934). 2. Hazret-i Âişe "radıyallahu anhâ" anlatıyor: "Bir adam, Resûlüllahın (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna girmek için izin istemişti. Efendimiz aleyhisseselâm: "Bir aşiretin kardeşi ne kötü!" buyurdu. Ama adam girince ona iyi davrandı, yumuşak sözle hitap etti. Adam gidince: "Ey Allah'ın Resûlü! Adamın sesini işitince şöyle şöyle söyledin. Sonra yüzüne karşı mültefit oldun, iyi davrandın" dedim. Şu cevabı verdi: (Ey Âişe! Beni ne zaman kaba buldun Kıyamet günü, Allahü teâlânın yanında mevkice insanların en kötüsü, kabalığından korkarak halkın kendini terk ettiği kimsedir.) Buharî, Edeb 38; Müslim, Birr 73 3. Resûlüllahın (aleyhissalâtü vesselâm) yanında bir adam bir hitabede bulundu ve dedi ki: "Kim Allah ve Resûlü'ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur, kim de o ikisine isyan ederse doğru yoldan sapmıştır." Bunun üzerine Resûlüllah Efendimiz (Sen ne kötü hatipsin. Şöyle söyle: "...Kim Allah ve Resûlüne isyan ederse..." buyurdular.) Müslim, Cum'a 48; Ebu Davud, Edeb 85 4. Resûlüllah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: