Başarının da sırları vardır...

Sır, söylenmemesi gereken şeylerdendir. Sırrını saklamasını bilmeyen başarılı olamaz. Başarının sebeplerinden birisi de sır sahibi olmaktır. Sırrını açıklayan kimse çok defa söylediğine pişman olur, üzülür, amma iş işten geçmiş olur. İnsan, söylemediği sözün hâkimidir. Mal ve eşya korumasında emin olunan kimselerin çoğu, sır saklamada emin olunamazlar. Çünkü sır saklamak mal saklamaktan daha zordur. Büyüklerimizin "Zehebini, zihâbını ve mezhebini gizli tut" sözü meşhurdur. Zeheb altın, zihâb itikâd, mezheb de işlerde tutulan yol demektir.Tarihte birçok devlet adamı, başarılarının en büyük sebeplerinden birinin sır saklamak olduğunu bildirmişlerdir. Fâtih Sultan Mehmed Hân'ın, "Yapacağım işleri sakalımın bir kılı bile bilse, onu koparırım" dediği meşhurdur.Hikmet ehli büyükler sır hakkında şöyle demişlerdir:"Sır senin esirindir, açıklayınca sen ona esir olursun...""Sırrını hiç kimseye söyleme! Akıllıya söylersen seni aşağı görür, itibarını kaybedersin. Ahmak olana söylersen, başkalarına söyleyerek sana hıyanet eder...""Akıllı kimse sır küpüdür..."Onun için atalarımız "Açma sırrını dostuna, dostunun da dostu vardır, o da söyler dostuna" demişlerdir.Kerem sahibi ve iyi huylu birisi ile aran açılsa bile, iyiliğini söyler kötülüğünü gizler. Bu ahlakta olanlar zamanımızda zümrüd-ü anka mesabesindedir yani yok denecek kadar azdır. Kötüler ise dostluk sona erince iyiliği gizler, kötülüğü açıklar. Başkalarının bizlere söyledikleri sırları gizlememiz lazımdır. Çünkü sır emanettir. En çok güvendiğimiz kimse bile olsa, dilimize hakim olup, başkasının sırrını ona bildirmemeliyiz. Allahü teâlânın bir ismi de "Settâr"dır. "Ayıpları günahları örten" manasındadır. Onun için Rabbimiz, insanların ayıplarını gizleyen kulunu sever.Resûl-i Ekrem "sallallahü aleyhi ve sellem" hazretleri buyurdular