Ana-babaya, 'dil' ile yapılacakvazifeler...

İmam-ı Nesefî hazretleri, Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı olduğunu bildiriyor. Sağlığında olan kırk haktan dil ile onlara karşı yapacağı on vazifesi şunlardır:

1. Ana-babaya yumuşak söylemeli, tevazu etmeli ve hizmet ederken öf bile dememelidir. Hak teâlâ buyuruyor ki: (Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf bile deme! Ağır söz söyleme, onlarla yumuşak ve tatlı konuş. Onlara acı, tevazu kanadını gerip "Rabbim, küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et" diye dua et.) İsra 23-24

Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki: (Âlim bir evladın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur.)

2. Ana-baba ile konuşurken sesini, onların sesinden yüksek çıkarmamalıdır.

3. Ana-babanın yanlarında çok konuşmamalı, edebi aşmamalıdır. Ana-baba bildiği şeyleri de anlatsa, "yine aynı şeyler mi" dememeli. Hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemek lâzımdır.

4- Ana-babaya kaba, dokunaklı ve argo söz söylememelidir. Mesela iki kardeşi olan biri, öteki kardeşini kastedip: (Oğlun şunu yaptı. Ben yapsam kıyameti koparırdınız) veya (Anne! Torununu tepene çıkarıyor, çok şımartıyorsun. Söz dinletemiyoruz) gibi sözlerle ana-babayı üzmemelidir. Çocuklarını ana-babanın yanında dövmemeli, azarlamamalıdır. Böyle şeyler ana-babayı üzer.

5. Hanımını, ana-babasından üstün tutmamalıdır. Peygamber efendimiz buyuruyor ki: (Hanımını anasından üstün tutana lanet olsun! Onun farz ve diğer ibadetleri kabul olmaz.) Şir'a

6. Ana-babasını isimleri ile çağırmamalı, sözlerini kesmemeli, sözlerinin arasına girmemelidir. Onlara karşı bilgiçlik taslamamalıdır.