Zenginimiz, fakirimiz lehine feragatte bulunmazsa devlet gereğini yapmalı değil mi

19 Mayıs 2021'den bu yana "Zenginden alın fakire verin" diyoruz. Hükümet, serbest piyasa şartlarında kısmi müdahalelerle piyasayı düzenlemeye çalıştı. Yaşanan enflasyonist ortamdan vatandaşlarımızı korumak için de kendinden feragat etti.Doğalgaz ve elektrikte yüksek oranlarda sübvanseden tutun daAsgari ücretteki vergiden vaz geçmeye, KDV'de indirime, birçok sektörü destekleyen sübvanseyeTarımdan, sanayiye kadar birçok sektöre kredi ve hibe imkanınaVe küçük esnafların vergi borçlarının silinmesine kadar; birçok alanda kendinden feragat etti.Hükümetin ekonominin çarkları dönsün, istihdamda sorun yaşanmasın, üretim devam etsin diye kendi alacaklarından feragat etmesi bir yere kadar çözüm oldu.Şimdi, regülasyonunu artırması gerekiyor. Zira zengin-fakir arasındaki gelir adaletsizliği her geçen gün büyüyor. Bunu engellemesi gerekiyor. Yoksa toplumsal barışımız riske giriyor!Bu bağlamda, finans sektörüne kısmi vergi artırımı geldi. Bizim başından bu yana önerimiz, "Bu dönemde zenginliğine zenginlik katanlara ek vergi konması Bu dönemde daha da fakirleşenlerin desteklenmesi"ydi.Çünkü, kervan yürürken arkada kalma ihtimali olanların oranı her geçen gün artıyor."TÜRKİYE ÇALIŞANLARINI KORUYACAK GÜÇTE BİR ÜLKE"Geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, yaptığı bir konuşmada "Türkiye'nin bir sosyal devlet olduğu"nu yeniden hatırlattı. Ve "Türkiye, çalışanlarını koruyacak güçte olan bir ülkedir" dedi.Vedat Hoca, Türkiye'nin, emekçilerini sermayenin, çıkar gruplarının pençesine bırakmayacak, onlara karşı sosyal hukukunu koruyacak bir devlet olduğunu keskin ifadelerle anlattı. Açıkçası kendisini de bağladı. Vedat Bey'in bu taahhüdünü çok değerli buluyoruz."Türkiye'de ücretlilerin durumu ne olacak Emekçilerin durumu ne olacak" diye sorduğu soruya yine kendisi cevap verdi; "Bizim bütün hazırlıklarımız buna cevap vermek üzeredir. Geçtiğimiz yıl enflasyon yüzde 36 iken biz asgari ücreti yüzde 50'nin üzerinde artırdık. Asgari ücrete yüzde 50'lik artış yapıldığı zaman şöyle bir endişe vardı: Bu işsizliğe yol açar mı İşsizlik yaratmadı, tam tersine Türkiye yüzde 5'in üzerinde her büyüdüğünde ekonomi yaklaşık 750 bin istihdam yaratıyor, yüzde 7 büyüdüğünde 1 milyonun üstünde istihdam yaratıyor. Geçen yıl Türkiye bunu gerçekleştirdi, 1 milyon 400 bine yakın istihdam yarattı."Vedat Bilgin'in açıklamalarının özeti, hükümet ücretler konusunda beklentilerin bile üzerinde bir artış için hazırlık yapıyor. Tek şartı üretimin devam etmesi. Çarkların durmasına neden olacak hiç bir önlemi şu an için gündemlerine almıyorlar.Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan başından bu yana "Ücretlileri enflasyona ezdirmeyeceğiz" diyor!1 TRİLYON 81 MİLYARLIK EK GELİR, EK BÜTÇE İLE DAĞITILACAKAnladığımız kadarıyla kabine ve AK Parti'nin istişare toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda muhataplar eş güdümlü çalışıyor ve açıklama yapıyor.Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz da eşgüdümlü olarak ek bütçe ile ilgili konuştu.Yılmaz'ın ek bütçeyi neden yaptıklarını izah ederken kurduğu şu cümleler dikkat çekici:"Gelir ve giderlerde öngörülemeyen artışlar var. Yaptığımız bir borçlanma değil kesinlikle. Artan gelirlerimizi ödenekleştiriyoruz. Bu durumda pozitif durumu ağır basıyor."Yılmaz, enflasyonun varlığı, tarım ve sosyal desteklerin artırmasına yönelik talepler, ücretlerin artırılması yönündeki beklentiler olduğuna işaret edip, "Bunları ek bütçeyle yapacaksınız. Ama ek bütçeyi