NATO'nun gladyosu ile 15 Temmuz'un ruhu yeniden karşı karşıya gelir mi

Önce kısa bir hatırlatma:2 Eylül 1980 darbesinden önce Türkiye'nin şehirleri, ilçeleri, mahalleleri hatta sokakları bile sağ-sol diye ayrılmıştı. Her gün insanlarımız ölüyor, Türkiye istikrarsızlığa sürükleniyordu. Kurulan hükümetler kısa sürede düşüyor. Erken seçimler peş peşe yapılıyor. Türkiye siyasi ve ekonomik buhrandan geçiyordu.11 Eylül günü kamu otoritesi çaresizken 12 Eylül sabahı her şey bıçak gibi kesiliyordu.Darbecilerin ifadesiyle, "Darbe şartlarının olgunlaşması için beklenmişti."O bekleme sırasında Belçika malı bir tabanca sabah bir devrimciyi akşam bir ülkücüyü kara toprağa düşürüyordu.5 binden fazla insanımız çatışmalara kurban verildi. Çünkü "Darbenin şartlarının olgunlaşması" gerekiyordu.Ve sıradan insanlarımız, "artık yeter" dediği anda 12 Eylül darbesi yapıldı.Hatırlıyorum, rahmetli dayıma darbenin haberini sabahın köründe ben vermiştim ve dayım yataktan "Kurtuldukkk" diyerek havaya zıplamıştı.Dayımın "Kurtulduk" diye sevinçle karşıladığı darbe, binlerce insanın Mamak'ta, Diyarbakır'da cezaevlerinde çürümesine neden oldu.Kıbrıs Barış Harekatı ile başlayan süreçle elde edilen dış politika kazanımları heba edildi.Türkiye yeniden ve hızla Amerika ve NATO eksenine geri çekildi.NATO, GLADYO ELİYLE TÜRKİYE'Yİ EKSENİNDE TUTTUKıbrıs Barış Harekatı ve sonrasındaki Ege'de ilan ettiğimiz NOTAM sonrası Yunanistan, NATO'nun askeri kanadından çekilmişti.12 Eylül askeri darbesinden 38 gün sonra Yunanistan "Evren'in olur vermesi" ile tekrar NATO'nun askeri kanadına dahil oldu.Yunanistan'ın NATO'ya yeniden dahil olması için Türkiye çok büyük bedeller ödedi. Sağ-sol çatışmalarıyla yüzlerce insanını kaybetti. Komünizmle Mücadele Dernekleri üzerinden bir kesim, sol -sosyalist örgütler üzerinden diğer bir kesim örgütlendi.Kesimler birbirini "mefkureleri (!)" için katlederken, Türkiye yeniden "yedeğe" alındı.Bugün NATO'nun genişleme politikasında yeni bir aşamaya gelindi. İsveç ve Finlandiya'nın üyelikleri söz konusu.Cumhurbaşkanı'mızın geçtiğimiz cuma günü, Yunanistan'ın NATO'ya geri dönüşünü hatırlatıp, "Hataya düşmeyeceğiz" çıkışıyla birlikte İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği konusunda Türkiye'nin çekince koyması uluslararası arenada büyük yankı buldu.Hele ki İsveç'in, "NATO'da hatırlı dostlarının olduğunu" beyan etmesi ve bu yolla Türkiye'ye aba altından sopa göstermesi, gerginliği artırdı.Süreç şu anda Türkiye'nin istediği şekliyle devam ediyor. Türkiye, yıllardır mücadele ettiği PKK'nın neredeyse kuzeybatıdaki kuluçka merkezi olan İsveç'in tutumunu dünya kamuoyuna mal etti. Ve Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ifadesiyle, aşamalardan oluşan süreç devam ediyor!NATO AYNI ZAMANDA GLADYO DEMEKSE AMAN DİKKAT!Buradan önemli bulduğum bir konuya dikkat çekmek istiyorum!NATO demek aynı zamanda "gladyo" demek!Gladyo, NATO ülkelerinde devlet içinde örgütlenmiş ve NATO ekseninde tutan örgütler. İtalya'da, İspanya'da büyük yargılamaların yapıldığı ve tasfiyelerin yaşandığını biliyoruz. Türkiye'de de gladyonun varlığını dönemin Başbakanı Bülent Ecevit deşifre etmişti.Siyasi suikastlar işleyen, iç kargaşa çıkartan bu yapı son kertede Türkiye'yi NATO ekseninde tutmak gibi görevle görevlendirilmişti.DARBECİLERİN OKUDUĞU TÜM BİLDİRİLERDE "NATO" VURSUGU VARDIRTürkiye'de yapılan tüm darbelerde okunan bildiride NATO vurgusu vardır.En son 15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ'cü alçaklar arafından TRT'de okutulan darbe bildirisinde de