Sizden hakkımızı isteriz

Memleketin ahval ve idaresi hakkında karar verici olanlar, halkına karşı sorumludur.Halk adına karar verenlerin bu kararların neticelerini üstlenmesi gerekir. Bu neticeler sadece müspet olduğunda sahiplenmek değil ortaya çıkan menfi neticeleri de kabullenmek gerekir. Gözetleyici ve hesap soran konumundaki halktan hiçbir şey gizlenemez. Her zaman hakkını istemek halkın öncelikli talebidir. Bediüzzaman Said Nursi: "Ey tabaka-i havâs! Biz, avam ve ehl-i medrese, sizden hakkımızı isteriz." (Münazarat) diyerek, vazifelilere seslenmektedir. Havas tabakasının peki bizden ne istersin Sorusuna ise şu şekilde cevap vermektedir: "Sözünüzü, fiiliniz tasdik etmek. Başkasının kusurunu kendinize özür göstermemek. İşi birbirine atmamak. Üzerinize vacip olan hizmetimizde tekâsül etmemek. Vasıtanızla zayi olan mâfâtı (elden çıkan) telâfi etmek. Ahvâlimizi dinlemek, hacetimizle istişare etmek, bir parça keyfinizi terk etmek ve keyfimizi sormak istiyoruz." (Münazarat) Halk adına karar verici olanların söyledikleri ile