Madde geride ruh ise önde

Ramazan-ı Şerif ayı ruhumuzun harekete geçerek maneviyatımızın maddiyata hâkim olduğu bir aydır. Zaten madde mahdum yani kendisine hizmet edilen değildir.Belki hâdimdir ki hakikatin tekemmülüne hizmet eder. Ancak dünyamızın maddileşme hastalığına tutulmuş olması maddeyi ve maddileşmeyi esas zannetmeye sebep olmuştur. Madde ve maddileşme konuşulur olmuş, mana ve maneviyat yok sayılmaya başlanmıştır. İnsanlar mana ve maneviyat yönlerini rafa kaldırmış madde ve maddiye ait olan şeyleri ise en yakınına koymuştur. İnsanlar maddeden kemâlât ister hale gelmiş ilerlemenin ve yükselmenin tek yeri ve yönü madde zannetmişlerdir. Fakat maddenin esası ruhtur. Madde ruhun gösterdiği yollarla hareket eder. Hayat, ruh ve şuur olmasa madde neye yarar Madde öz değildir, yerleşmiş sabit değildir. Onun için işler ve güzellikler ona takılmaz ve ona bina edilmez. Madde yarılmaya, erimeye ve yırtılmaya hazır bir kışırdır. Gözle görülmeyecek kadar küçük hayvanlarda öyle keskin duygular vardır ki arkadaşının sesini işitir, rızkını görür, hassas ve keskin hisleri vardır. Demek madde incelip bizim maddiyatımızdan uzaklaştıkça