Kazakistan'ın geleceği

Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi, bir basın açıklaması düzenledi. Olaylar hakkında kapsamlı bilgiler verdi. Büyükelçinin devlet görüşünü sunduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama açıklamaların içeriğine baktığımda ben çok önemli ayrıntılar olduğunu düşünüyorum. Büyükelçi, gösterilerin tek merkezden yönetildiğini ve koordineli biçimde gerçekleştirildiğini anlatıyor. Hatta çok da sağlam bir örnek veriyor. İletişim hatları kesilmiş olsa da göstericiler telsizlerle irtibat kurmuş ve eylemleri devam ettirmişler. Zaten silah kullanımı ve belli devlet merkezlerinin işgali gibi eylemler hızla gerçekleşiyorsa bunun basit bir gösteri olmadığı açığa çıkar. Ama telsiz edinmek daha üst düzey bir organizasyon kabiliyetine işaret eder. Normal şartlarda hükümete kızgın vatandaşlar, gösteri yapmadan önce gidip kendilerine telsiz edinmez. Örgüt bağlantısı çok açık ama kimin nasıl yaptığı o kadar da açık değil. Birçok alternatif şüpheli var. Rus karşıtları bu işten en fazla Rusya'nın fayda gördüğünü, bu nedenle de Rusya'nın başrolde olduğunu ima ediyor. Olabilir. Ama daha önceki örneklere bakarsanız, Batı'nın bu tür işlerdeki rolünü göz ardı etmek kolay değil. Hem Gürcistan hem de Ukrayna örneklerine bakarsanız, Batı'nın kaşıdığını, Rusya'nın da bunları fırsata çevirdiğini görürsünüz. Benzer bir kalıbın Kazakistan'da da tekrar etmiş olma ihtimali oldukça yüksek. Ama sebep her ne olursa olsun Rusya'nın tekrar yoğun biçimde Kazakistan'ın içişlerine müdahil olma şansı elde etmesi hem Kazakistan için hem de Türk Devletleri Teşkilatı için iyi haber değil. Kazakistan, Orta Asya Türk devletleri arasında Rusya ile en yoğun ilişkilere sahip ülkelerin başında geliyordu. Ama özellikle son beş yıl içerisinde oldukça önemli adımlar atmıştı. Kazak dil reformu, Kazakistan'ın daha özerk bir yapıya bürünmesi