Hasan Basri Yalçın

Sabah

Kim kime destek verir

Dünya siyasetinde çok belirgin bir davranış kalıbı kendini hissettiriyor. Yeni kutuplaşmalar ve kamplaşmalar bekleniyor; ama bu kamplaşmalar nedense bir türlü ortaya çıkmıyor. Devletler herhangi bir kriz anında kendi tarafında olmasını istediklerine destek vermek şöyle dursun herkes birbirini yalnız bırakmaktan keyif alıyor. İster kriz bölgelerine

BRICS ve dünya düzeni

BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) yükselen ekonomiler olarak tarif ediliyor. On yılı aşkın süredir zirveler yapılıyor. Son zirve de geçenlerde yapılarak yeni katılımların olması karara bağlandı. Mısır, İran, Arjantin, Birleşik Arap Emirliği, Suudi Arabistan ve Etiyopya, 1 Ocak 2024'te resmi olarak katılacak. BRICS tartışmaları

Güven sorunu

Meral Akşener 26 Ağustos'ta açıklama yapacak diye bir ay önceden duyurdular. O nedenle de millet acaba ne diyecek diye merak etmiş olabilir. Bense yapacağı açıklamayı işin açıkçası pek umursamadım. Hem tahmin edebiliyordum hem de söylediği sözlerin takipçisi olacağını pek düşünmediğim için ne söylese pek bir anlamı yoktur diye düşünüyordum. Tam da

Prigojin düştü

Bundan bir hafta önce canlı yayında Prigojin ve Putin ilişkisi sorulduğunda "Yakında kendisi balkondan düşebilir" demişim. Tam tutmadı; ama yakın sayılır. Prigojin'in uçağı düştü ve anlaşıldığı kadarıyla kurtulamadı. O canlı yayında bana Putin ile Prigojin arasındaki ilişkiyi soran arkadaşın oldukça doğal şüphelere dayandığını söyleyebilirim. Zira

Nijer vekâlet savaşına sürüklenebilir

Dün Wagner'in başı Prigojin, Afrika'dan görüntü yayınladı. Tam teçhizat Prigojin meydan okuyor. Rusya'nın gücünü daha da yayacağını anlatıyor. Bu görüntüler tam da ECOWAS'ın (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) Nijer'e müdahaleyi karara bağlamayı düşündüğü günlerde ortaya çıktı. Prigojin, müdahalede bulunma ihtimali olan Afrikalı devletleri

Rusya ne yapmaya çalışıyor

Putin'i genel itibarıyla anlayabiliyoruz. Ukrayna'da yaşadığı sıkışmışlıktan rahatsız. Bunu aşmak için de yeni cepheler açmayı mantıklı buluyor olabilir. Genelde bu tür tüketme savaşları esnasında devletler böyle açılımlara eğilim gösterir. Tıpkı Almanların Birinci Dünya Savaşı esnasında Batı cephesindeki sıkışmışlığı, Doğu ve Güney'e yüklenerek aş

Kıbrıs'ta hareketlilik

Kıbrıs'ta yaşananları izlediğinizi düşünüyorum. Bir köye yol yapılacak ama Birleşmiş Milletler gücü müdahil olmaya kalkıyor. Halbuki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar açıklama yaptı. Konu güvenliği ilgilendirmiyor. Basit bir ulaşım meselesi. Ama bir anda egemenlik konusuna dönüşebiliyor. Dünyanın dört bir tarafında katliamlara bile sessiz kalmayı alışkanlı

Şehir hastaneleri

Çeşitli steril ortamlarda aklınızca tonlarca siyasi analiz yapabilirsiniz. Parti genel merkezlerinde, gazete köşelerinde, entel sohbetlerinde ekonomiden dış politikaya büyük büyük laflar ederek kendinizce sonuçlar çıkarabilirsiniz. "Erdoğan, 21 yıl sonra nasıl kazandı CHP neden kazanamıyor" Bu ve benzeri soruları hayatın gerçeğinden kopuk ne kadar

Kazanılamayacak savaşlar

Her savaşa kazanmak için girilir. Ancak bazen savaşlar girenlerin kazanamayacağı bir hâle gelir. Yıllar içinde kazansanız bile öyle bir bedel ödersiniz ki, kazanmanın bir anlamı kalmaz. Bu durumu Almanların efsane komutanı Büyük Frederick çok iyi ifade eder. Yedi Yıl Savaşları'nda büyük zaferler kazanmıştır; fakat ödedikleri bedel nedeniyle daha fa

Yabancı karşıtlığı mı Türkiye karşıtlığı mı

Türkiye'de yabancı karşıtlığının organik bir tavır olmadığını ve çoğunlukla bazı merkezler tarafından kurgulandığını düşünüyorum. Ülkemizde aslında böyle bir gelenek yok; ama birileri üretmeye çalışıyor. Son bir örnek üzerinden gidelim. İstanbul'da bir üniversitemizin mezuniyet töreninden görüntüler alınmış. Sadece yabancı öğrencilerin diploma aldı