28 Mayıs ikinci tura doğru... Milliyetçi oylar

14 Mayıs seçimlerinde milliyetçi oylardaki yükseliş ve bunun seçimlere olan etkisi net bir biçimde görülmüştü.Daha önce bu köşede Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın'ın yöneticiliğini yaptığı Türkiye Araştırmaları Vakfı'nın hizmete özel anket çalışmasını ve tespitlerini paylaşmıştım. Hasan Basri Hoca cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de yine hizmete özel bir anket ve çalışma yürüttü. Kendi Twitter hesabından araştırmanın sonuçlarını da yayınladı. Ancak çalışmanın bana göre en dikkat çeken bölümü yine tespitler! Toplumu anlamak için bu tespitleri önemsiyorum. Söz konusu başlığa geçmeden önce akademik çalışmanın oy oranları ile ilgili detaylarını paylaşmak isterim:'İKİNCİ TURDA ERDOĞAN'- Araştırma26 ilde toplamda 3 bin 4 kişi ile yüz yüze gerçekleştirilmiştir.- 18 yaş ve üstü oy kullanma hakkına sahip yurtiçinde yaşayan tüm Türk vatandaşlarını temsilen yapılmıştır.Haberin Devamı- Bu araştırma cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 53.7'lik bir oy oranıyla yeniden seçileceğini öngörmektedir.- İlk turda Sinan Oğan'a verilen yüzde 5 oydan ikinci turda Tayyip Erdoğan'a yüzde 1.75, Kemal Kılıçdaroğlu'na ise yüzde 1.25'lik bir oy kayması olacağı, geri kalan kararsız seçmenin ise oransal olarak dağılacağı tahmin edilmektedir.'KUTUPLAŞMA DEĞİL MUHALEFET RADİKALLEŞMESİ'Toplumun siyasallaştığına ancak bunun otomatikman kutuplaşma anlamına gelmediğine dikkati çeken Hasan Basri Hoca 14 Mayıs seçim sonuçları ile ilgili şu tespitlerde bulunuyor:- Kılıçdaroğlu'na oy verme saiklerine bakıldığında kendisinin seçmeni nezdindeki kişisel etkisinden ziyade seçmenin Erdoğan karşıtlığı belirleyici olmuştur. Bu sonuç sürpriz değildir.- Anket Erdoğan seçmeninin, ona daha çok duydukları güven ve inandırıcılığı sebebiyle oy verdiğini göstermektedir.- Bu da bize Türkiye'de aslında iddia edildiği gibi bir kutuplaşma değil "muhalefet radikalleşmesi" olduğunu söylemek için iyi sebepler sunmaktadır.- Bu araştırmanın en önemli bulgularından biri de seçmen kararlılığıdır. Türkiye'de seçmenlerin neredeyse tamamı verdiği oydan memnun olarak, yani destekledikleri adaylara içine sinerek oy vermiştir.Haberin Devamı- Yine çoğunluk kime oy vereceğini uzun bir süre öncesinden belirlemiştir. Son düzlükte karar verme oranı oldukça düşüktür.'REHAVET EN BÜYÜK RİSKTİR'Hasan Basri Hoca'nın araştırmasında ikinci tur için de önemli tespitler bulunuyor:- Seçmen kararlılığından da anlaşılacağı üzere seçmen geçişkenliği ikinci tur için oldukça düşük bir ihtimaldir. (Sinan Oğan'ın oyları doğal olarak yeniden dağılacaktır.)- Seçmen geçişkenliğinin az olduğu bir durumda sandık sonucunu (kimin kazanacağını ve aradaki farkı) seçmen mobilizasyonu yani partilerin kendi kitlesini sandığa götürüp götürememe becerisi belirleyici olacaktır. Bu açıdan bakıldığında Erdoğan seçmeni açısından "rehavet" en büyük risktir.Haberin Devamı'SEÇMEN KARARINI VERDİ'Araştırmaya göre seçmenlerin büyük oranda kullandıkları oylardan memnuniyet duyduğu, kararını değiştirmediği ve ikinci turda da benzer bir oy davranışı sergileyeceği görülüyor.- Erdoğan'ı desteklemek veya ona karşı oy kullanmak ana ekseni oluşturmuş halde. Araştırmada adaylara neden oy verdikleri de soruldu. İkinci tura kısa bir süre kala bu soruların yanıtlarını da sizlerle paylaşmak isterim:- Tek bir sebep göstermek gerekirse neden Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdiniz- Katılımcılara birinci turda Recep Tayyip Erdoğan'a oy verme