Vefât Yıldönümünde Muhammed Ali Clay (3 Haziran 2016)

MHP İstanbul İl Başkanı olarak Atatürk Havalimanı dış hatlarına kurdurmuş olduğum Mehter Takımı yeri göğü inletirken güreş milli takımını taşıyan otobüs, millilerin idman yaptığı Sarıyer kampından aldığı pehlivanları yavaş yavaş dış hatlar terminaline boşaltıyordu. Milli sporcularımıza söz vermiştim. 1996 Atlanta Olimpiyatlarına giderken mehter takımıyla uğurlanmak istemişlerdi. Kendilerinden madalya sözü aldıktan sonra kucaklaşarak veda ettik. Artık gözümüz kulağımız olimpiyatlarda idi. Nihayet beklenen saat gelmiş ve dünyanın dört bir yanından gelen sporcuların tören yürüyüşünden sonra meşhur olimpiyat meşalesi yakılmıştı. Fakat gözlerimize inanamadık olimpiyat meşalesini yakan dünyanın gelmiş geçmiş en büyük (hâlen öyle) ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali Clay'dı. Ve bu görevinden sonra kendisine bir madalya takıldı. Hâlbuki olimpiyatlarda derece alan sporculardan başkasına asla madalya takılmazdı. Merakla araştırdık. Yaptığımız araştırmada bu işin altından bakın ne çıktı. Muhammed Ali Clay yaptığı boks sporuna başladığında Amerika'da siyah beyaz mücadelesi hat safhadaydı. Kendisini spora öylesine vermişti ki; önüne geleni, zencilere köpek muamelesi yapan Amerikalı ya da onun dostu zannıyla dövüyor dövüyordu. Bu azim kendisini önce Amerika, ardından