"Resmi" belge!

ESKI fotoğraflarda ne kadar kalabalıktık, sonra ne çok azaldık. Olsun, bizler gözlerimizi ayıramıyoruz siyah beyaz yıllardan! O fotoğrafların eli vardır, analar bebelerini ayaklarında sallar bizleri elimizden tutar. Ve hala duyarız ninni seslerini. Kimsenin gurbeti kalmadı artık, turnalar bile göklerimize uğramıyor. Sadece nefretin yıldızı parlak! "Gelin Ayşe" konulu türküler yazılmıyor, "Kızılırmak Karakoyun" konulu filmlerin esamesi okunmuyor. Pamuk tarlalarındaki gerçek hikayelerin yerini, ekranlardaki şatafatlı sofralarda trene bakar gibi bakanların uydurulmuş hikayeleri aldı. Evet her giysiden bir tane vardı ama onlara gözü gibi bakmayı öğrenmiş çocuklardık. Yerli Mallar Haftası'nı kutlardık. İlkokul yıllarımızın siyah önlüğüne beyaz kurdelesine kurban olayım. Nasıl bir sadakatti, nasıl bir korumacılıktı o yıllar Şefkatli öğretmenlerimin gözlerinde nasıl aydınlıktı o bakışlar Şimdi omuzlarına ağır yükler bindirilen çocukları düşlerinden vurdu hayat; depresyon ilaçlarıyla, elektronik sigaralarıyla! Bazı haykırışlar kulaklardan silinmez! "Yazıyoo... Yazıyoo..." Tren garlarında gazete satan çocukların yerini, ekranlarda ruhunu paraya satan "peydahlanmış gazeteciler" aldı. Kendilerini gammazladı cambazlar. İpini sahibine teslim eden kukla olmak itibar kazandırdı da ihanet baki kaldı. Leblebi tozu satılırdı pazarlarda, bugünün şekerlemelerinin yanında efsane. Kömür taşıyan kara vagonların yerini uyuşturucu taşınan lüks otomobiller aldı. Hayat diken terziler kalmadı, dostuna kefen dikenler moda artık. Bencillik hummasında "herkes ölüsünü kendi kaldırsın" diyenler var. Siyasetin uçurumunda insanlar birbirine düşman, cep telefonlarıyla çekilen resimlerde bile birbirine yabancı! Eski fotoğrafların dili vardır. Bizlere yüzümüzdeki çizgileri saydırırken, "kendine iyi bak" der. Onlarla konuşurken gülümseriz, büyükleri ellerinden küçükleri gözlerinden öperiz. Hala mektup bekleriz postacılardan. Bizim tesellimiz de bu. "Resimdeki gözyaşlarıyla" tanışmış bir neslin çocuklarıyız. "Bir gün belki hayattan bir teselli ararsan bak o zaman resmime" diyen Cem Karaca'yı da boşuna sevmedik.