Methiye!

YALAN rüzgarıyla gerçekler arasında gezintiye çıktığınız zaman önünüze acı gerçekler de çıkacaktır. Kontrolden çıkmamak için "yolunuzu bulmaya" bakmayın, yolun kenarlarına da bakın. Hayatın insanları zorda bırakan durumlarını görebilirsiniz. Çaresizliklerini göstermek istemeyen insanları fark etmektir maharet! Yurdunu sevgili bilen sabrın ve umudun bakışları her karış toprağa uzanabilir. İyiliğin geri dönüşü muhteşemdir. "Bundan birkaç yıl önce Amerika'nın Kansas eyaletinde iyi kalpli bir kadın, evsiz dilencinin önündeki kupaya evinde biriktirdiği bozuklukları boşaltıyor. Paralarla birlikte yanlışlıkla nişan yüzüğü de kupanın içine gidiyor. Evsiz adam ertesi günü kadını arayıp buluyor ve pırlanta yüzüğü teslim ediyor. Bu dürüst hareketin kadında bulduğu etki, dilenci adama çok daha büyük yarar sağlıyor. Kocasıyla birlikte bir bağış sitesinde evsiz adam adına sayfa açıyorlar ve 100 bin dolardan fazla bağış toplanıyor. Vicdanlı olmanın karşılığı insanlıkla eşdeğer demektir. Şifreyi çözmeye gerek yok. Onurlu yoksullar etrafına iyilik saçanlara saygı gösterirken, o saygının karşılığı da mutlaka geliyor. Deprem çocuklarını unutmayalım. Enselerinde soluyan ölüme meydan okuyan bakışlarına kurban olalım. Işığı sönmemiş gözlerindeki derinlikte kaybolmanın bir sihri vardır. Bir çocuğun papatya fallarından çok daha fazlasını bizlerden bekliyor olmasının yadırganacak bir yanı yok. Ama bizlerin o çocukları yalnız bırakmasının utanılacak yanı çok! Hiçbir iyilik ve güzellik için geç değildir ve her çocuk hayata emanettir ölüme değil. Milyonlarca insan iyilik yolculuğu yaptı ama onların bizlere hala ihtiyacı var. Onların tanıdığı biri olmanın gururunu yaşamak istiyorsak hemen yola çıkmamız gerek. Bulunduğumuz yerden bile el uzatabiliriz, yeter ki isteyelim. Televizyon dizilerindeki "uyduruk gerçek hikayelerden" gözlerinizi alamıyor ve icat ettiğiniz renklerden başkasını göremiyorsanız, oturup gelecek bölümleri düşünün biraz.