İnat ve sevgi!

İmza törenleri her zaman görkemli olur. Bazen dekor olarak kullanılan su şişeleri bile "kazanç kaynağı" olarak değer bulur. Fenerbahçe'de geçen yıl bu zamanlar "yarım bıraktığı kitabı" tamamlamaya gelen Portekizli bir teknik adamın heyecanı yaşanmıştı. Bırakın hikayeyi tamamlamayı Pereira eski yazdıklarını bile yakıp gitti. Portekizli yeni teknik direktör Jorge Jesus'un "dergi çıkarmaya" gelmediği muhakkak. Her yeni teknik adamın sığındığı limanın transfer olduğu ortadayken, Jesus'un "futbolda istediğiniz oyuncuları alamayabilirsiniz, önemli olan kaliteyi artırmak" sözleri bana anlamlı geldi. Bu cümlede "ayağını yorganına göre uzatacak" bir teknik adam fotoğrafı gördüm ama kulüp başkanının "hocamız eksik bölgelere en az beşer alternatif istiyor" ifadesinde o fotoğraf elimden uçtu gitti. H H H Sonra Mesut Özil konusuna takıldım. Bir yanda "ben kariyerimi Fenerbahçe'de noktalayacağım" diyen ve gelecek sezona işaret fişeği yakan Mesut Özil, öte yanda Mesut Özil konusunda yönetimin aldığı kararı uygulayacağını açıklayan Jorge Jesus. Bu duruş; yönetim ve teknik direktör uyumu gibi görülebilir ama eldeki yetenekli bir futbolcudan yararlanmayı reddeden bir teknik adamın "olgunlaşmamış" duruşu da sorgulanmalıdır. Bazen yarayı kaşımak ve kanatmak gerekir, belki yarım kalan ve ıslıklanan bir masalın sonunu alkışlarla tamamlamak isteyen bir Mesut Özil gerçeği vardır. Belki de bu kadar yetenekli birinin inandığı davasından caymadığını göstermek için bir fırsata ihtiyacı vardır. Neyse, herkesin hoşgörüsü "olduğu" kadardır! Not: Disiplinin bile sevgiyle olanı güzeldir inatla olanı değil! H H H Bu sezon transferde en çok konuşulacak isimlerden biri Konyasporlu Abdülkerim Bardakçı. Gerçekten harika bir sezon geçirdi, adı büyük kulüplerle anılıyor. Her kulüp böyle bir futbolcuya sahip olmak ister ama ortada konuşulan paralar gerçekse, kimsenin "kulüpler batıyor" çığlıkları atmaya hakları yok. Aynı futbolcuya talip olarak menajerlerin