Mescid-i Aksa'nın etrafındaki kalkan

Mescid-i Aksa'nın yerinde Süleyman Mâbedi'ni görmek isteyen İsraillilerin tacizleri ve onları destekleyen Siyonist işgal polisinin Mescid-i Aksa'daki operasyonları yıllardır gündemden düşmüyor. Müslüman Filistinlilerin Mescid-i Aksa'yı kanları pahasına savunmaları da.Filistinliler derkenDiğer Batı Şeria topraklarındaki Filistinlilerin Kudüs'e girişine bin bir engel çıkarıldığı, Gazze'dekiler zaten Kudüs'e hiç gidemedikleri için, neredeyse sadece Kudüs'te mukim Filistinliler siper oluyor Mescid-i Aksa'ya.Demek ki, İslam ülkelerinin ve genel olarak uluslararası toplumun İsrail'i yola getirmesinin söz konusu olmadığı şu bitmek bilmeyen konjonktürde Mescid-i Aksa'nın akıbeti, Kudüs'teki Filistinli varlığına bakıyor.Ve İsrail, Kudüs'teki Filistinlileri zayıflatmak, onların gücünü ve azmini kırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor; evsiz, işsiz, aşsız kalsınlar da nasiplerini utanç duvarının ötesindeki Batı Şeria topraklarında veya yurt dışında arasınlar, oralara yerleşerek Kudüs'teki ikamet haklarını kaybetsinler, Kudüs'teki Filistinli nüfusu azaldıkça azalsın ve Mescid-i Aksa'nın etrafındaki kalkan zayıfladıkça zayıflasın diye.2002'de, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın İstanbul Fatih'teki genel merkezinde, dönemin Mescid-i Aksa İmamı Şeyh Muhammed Hüseyin ile bu hususta bir sohbetimiz olmuştu.Demişti ki:"En önemli şey, Mescid-i Aksa'nın etrafında bir kalkan oluşturan, Mescid-i Aksa'ya siper olan, Mescid-i Aksa'yı kanı ve canı pahasına korumaya çalışan Filistinlilerin oradaki varlıklarını sürdürmeleri ve mevcut konumlarını kaybetmemeleridir. Hem fertlerden