Davutoğlu'nun teklifi, DEVA'nın tavrı

Gelecek Partisi ve DEVA Partisi, anketlerde yüzde 1 ilâ 3 civarında görünüyor.Halbuki bu partilerin -genellikle AK Parti tabanına mensup olan- potansiyel seçmenleri, siyasette fırtına gibi esmelerine el verecek kadar çok.Bu köşede evvelce de yazmıştım, tekrar edeyim: AK Parti'deki yozlaşmayı hazmedemeyen ve AK Parti'nin kuruluş ilkelerini ihya edecek yeni bir siyasi hareketin başlatılmasını umutla bekleyen geniş bir kitle, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın iki ayrı parti kuracağını anlayınca hayal kırıklığına uğramıştı; o gün bugündür onlara sitem ediyorlar "Niye ayrı düştünüz Güçlerinizi niye birleştirmediniz Neyi paylaşamadınız" diye; bu ayrışma yüzünden seçim barajına takılabilecekleri ve onlara verilen oyların boşa gidebileceği endişesiyle "Bari partileriniz mevcut ittifaklardan ayrı bir ittifak kursun" da diyorlar o gün bugündür.Niye "ayrı bir ittifak"Çünkü AK Parti ve Cumhur İttifakı'ndan ne kadar soğumuş olursalar olsunlar, CHP liderliğindeki Millet İttifakı'na ısınmaları söz konusu bile değil.Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'nin "üçüncü ittifak"la yeni bir siyasi mecra oluşturmak yerine Millet İttifakı'na katılacağı algısı, bu kitlenin ezici çoğunluğunu şimdiye kadar onlardan uzak tuttu.O algı bile seçmen desteğinin yüzde 1 ilâ 3 civarında kalmasına yol açmışken, söz konusu partilerin seçimlere sahiden "üçüncü ittifak" yerine Millet İttifakı çatısı altında girmeleri halinde nasıl bir duruma düşeceklerini varın siz hesap edin.Bu partilerin oy potansiyelleri ancak "üçüncü ittifak"la harekete geçirilebilir.Nitekim Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Halk TV'den İsmail Saymaz'a verdiği beyanatta, Saadet Partisi'ni de dahil ederek "Üç partinin AK Parti'ye oy verenlere güven verecek ortak tutum içine gelmesi çok faydalı olur" dedi, "üçüncü ittifak" için bir kere daha zemin yokladı."Bir kere daha" diyorum, çünkü Davutoğlu'nun, geçen sene temmuz ayında, AK Parti'nin 'Biz gidersek dindarların kazanımları da gider' söylemleri üzerine, hem o kazanımları savunmaya hem de o kazanımların suiistimalini önlemeye matuf üçlü bir deklarasyon için DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na teklif götürmesi de böyle bir zemin yoklamasıydı.Uzattığı el havada kalmıştı o vakit.Bu sefer de havada kalıyor.DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, Halk TV'den İpek Özbay'a verdiği beyanatta dedi ki:"Burada aynı düşünce, aynı dünya görüşü, aynı gelenekten gelmek doğrudur. Eş zamanlı olarak bazı siyasi partiler içerisinde birlikte hareket ettik. Ama yepyeni bir siyasi kültür inşa ettik biz DEVA Partisi'nde. Partimizde toplumun çok değişik kesimlerinden isimler var. Ve parti yönetimimizle, başkanlık divanımızla farklı düşünceleri yansıtan bir yapıya sahibiz Bu düşünce (DEVA, Gelecek, Saadet ittifakı düşüncesi) altılı masaya oturmadan önce de DEVA Partisi'ne iletilmiş bir düşünceydi. Ancak biz altılı masada yarınların Türkiye'sini inşa etmenin daha kolay olabileceğini, daha doğru bir yöntem olabileceğini düşünerek altılı masayı tercih ettik. Bu masaya oturduktan sonra tek başımıza DEVA Partisi değiliz. DEVA Partisi'nin organları da tek başına buna karar veremez."Çok zayıf argümanlar.Madem altılı masaya oturduktan sonra DEVA Partisi artık tek başına DEVA Partisi değil ve DEVA Partisi'nin organları buna tek başına karar veremez, öyleyse seçimlerde nasıl bir yöntemin izleneceğine dair o masada henüz mutabakata varılmamışken "Demokrasi ve Atılım Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır" demek de olacak şey değildi; nasıl oldu buVe DEVA Partisi'nde "toplumun çok değişik kesimlerinden isimler var"sa Gelecek Partisi'nde de var; buna "yepyeni bir siyasi kültür" denecekse o kültür Gelecek Partisi'nin de kültürü değil miVe altılı masada güçlendirilmiş parlamenter sistem yahut siyasi şeffaflık yasası gibi konularda varılan mutabakat, "üçüncü ittifak"ın kurulmasına niye mâni teşkil etsin kiMillet İttifakı'nde yer alan ve belki de oradaki halinden memnun olup bu halin ötesine geçmeye heves etmeyen Saadet Partisi bir yana; Millet İttifakı'nda -henüz- yer almayan ve yer alacaklarına söz vermiş de olmayan Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'nin oy potansiyelleri siyasette ve belki devlet yönetiminde yeni bir çığır açmaya yetebilecekken, Davutoğlu'nun uzattığı elin Babacan ve arkadaşları tarafından -altılı masanın hatırına ve o büyük oy potansiyellerinin hebası pahasına- ısrarla havada bırakılması anlaşılır şey değil.Millet İttifakı liderleri (CHP, İYİ Parti, SAADET, DP) ile Gelecek Partisi ve DEVA Partisi liderlerini buluşturan