Nur ile dirilen bir kalp

Malumunuz Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi ve Nur talebelerinin hayatlarında hapishane musibetleri önemli bir yer tutar.

Dehşetli muameleler, mahkemeler ve neticesinde hapishaneler o dönemde hizmet-i Kur'aniyenin tahakkuku adına çok manidardır. Hapishanelerde bir çok Risaleler telif edilir, nice solmuş hayatlar yeniden dirilir.

Kur'an'dan süzülen nurani tohumlar, ihtiyacın da şiddetli olması sebebiyle Rahim isminin cilvesiyle kalplere düşer ve zulümat içinde boğulan kalplerde Nurlar yeşerir. Bu hususta pek çok örnek ve hatıra bulunmakla birlikte Afyon hapsinde, Kasap Tahir namıyla bilinen Tahir Mesci latif bir örnektir. Kendisi çeşitli cinayetlerden idama mahkum edilmiş bir mahkum iken, koğuşuna Nur talebelerinin gelmesi ve yönlendirmeleriyle Üstadımızla görüşmüş ve hayatı değişmiş birisidir.

Kendisine dua etmesi talebinde bulunan Kasap Tahir'e Said Nursî Hazretleri: "Eğer sen namazlarını kılarsan, ben de sana duâ edeceğim inşallah kurtulursun!" der.

Kasap Tahir bu müjdenin etkisiyle madden ve manen temizlenebileceğine inanır. Kısa bir sürede namaza başlar. Namaz sonunda kendisini bağlayan zincirin halkalarını bir bir sayar. Zincirin halkaları ise tam otuz üç adettir. Kasap Tahir, koğuşta namaza başlayınca yetmiş kişilik koğuşta dört kişinin dışında bütün mahkûmlar namaz kılmaya başlar.

Sonrasında temyiz mahkemesi, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozar, cezasını 30 yıl hapse çevirir. Daha sonraları ise umumi bir af çıkar ve Tahir tahliye olur. Müsbet değişimi hayatı boyunca devam eder, çocuklarını yetiştirir ve hacca da gider.