Necat veren ayet

İçtimaî hayatımız son yıllarda malumunuz çalkantılarla dolu.Ekonomik, politik, sosyal vb. hemen her konuda toplumumuzun etrafı sarılmış durumda. Risale-i Nur'da da geçen; hataların, kusurların başa verilmesi gerektiği düsturu doğrultusunda elbette bunda da baş sorumlular yöneticiler. Toplum olarak haklarımızın farkına varmamız ve gerekli önlemleri almamız gerekiyor. Bunları yaparken de menfi davranış ve fikirlerden tamamen uzak bir şekilde ve ümitsizliğe asla yer vermeden, olaylara umut ve şevk ile yaklaşmamız gerekiyor. Bediüzzaman Said Nursi, hadiseler karşısındaki tavırlarla alakalı bizzat kendisinin tecrübe ettiği pek çok örnek sunuyor. "Fıtratımdaki hadsiz aczimle beraber, ihtiyarlık ve gurbet ve kimsesizlik ve tecridim içinde ehl-i dünya desiseleriyle, casuslarıyla bana hücum ettikleri hengâmda kalbimde dedim: "Elleri bağlı, zayıf ve hasta bir tek adama ordular taarruz ediyor. O bîçarenin (yani benim için) bir nokta-i istinad yok mu" diye "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. (Al-i İmran 173)" ayetine müracaat ettim." (Şualar) diyen Bediüzzaman Hazretleri bu ayeti günde beş yüz defa okuduğunu ve çok kıymettar nurlar elde ettiğini de ifade ediyor. Nice sıkıntılar, zulümler, baskılar,