Sistem değildi kazanan!

İnsanlar enkaz altında kaldı, kahrolduk. Ama sonrasında kaybolmaya başlayan insanlığın ortaya çıktığını gördük, umutlandık. Parti, din, ırk, kimse bir şey aramadı, sadece birleştik. Madem bu sütunlardaki mevzumuz, Trabzonspor'un kaptanı Uğurcan Çakır'ın dediği gibi; 'mecburen' spor... Dün Trabzonspor-Basel takımları sahadaydı ama tribünlerde ve gönüllerde FB, GS, BJK, Kayserispor, Antalyaspor, Erzurumspor, Şanlıurfaspor, herkes bir aradaydı. Kara günler geçiren Türkiye'nin kalbi, bir küçük teselli için attı, Trabzon'da.Bu atmosferde futbolcuların konsantresi elbette kolay değildi. Hiç sanmıyorum, Abdullah Avcı'nın taktik çalışması yaptırdığını veya yaptırsa bile karşılığını aldığını... Antrenmanın içine ne kadar çekebilirdi ki bir teknik adam öğrencilerini bu şartlarda...Bu yüzden dün, az biraz sistem, daha çok doğaçlama, daha fazlası da yürekten gelen futbol vardı Trabzonspor adına. Kötü başladılar maça böylece. Ama dakikalar ilerledikçe üzerlerindeki 6 Şubat'tan beri süren ağırlığı biraz atıp, bu maçı çok farklı anlamlar yükleyerek izleyen ülkeye karşı sorumluluklarını hissetmeye ve ona göre oynama başladılar sanki bordo-mavililer.Maçın yönünü, her iki takımın uç tarafındaki ikilileri belirledi sanki. İlk 15 dakikada Basel'in santrforu Andi Zegiri sahnedeydi. İsviçre ekibinde bütün uzun toplar ona atıldı, hepsini iyi