Olabildiğince etkisiz!

Birbirine tamamen zıt oyun anlayışı ile sonuç arayan iki takım vardı vardı Başkent'te. Trabzonspor kısa paslarla, dolasıyla dar alanda etkili olmaya çalıştı, özellikle 2 - 3. bölgeler arasında, kalabalık rakip savunmasına rağmen zaman zaman topa daha çok sahip oldular o bölgelerde.Ankaragücü ise tam tersi, uzun toplarla atağa çıktı, geniş alanda oynadı, çabuk geçişler yaptı, oyunun yönünü iyi değiştirdi, hızlı oyun ile bordo-mavili defansı eksik yakaladılar sıkça.Ama sadece o kadar, topla oynadılar sadece! Çünkü iki takımın ortak özellikleri, fi nal paslarındaki olabildiğince etkisizlikleriydi. İlk yarı boyunca heyecanlandıracak bir pozisyon bulamadılar, şut dahi çekemediler.Ev sahibi ekibin en çok çalışanı uçtaki Ali Sowe, çok yalnız kaldı, çabası işe yaramadı, Emre ve Beridza ona yaklaşmayı denemediler bile sanki. Trabzonspor'un hücum hattı ise daha çok şaşırtıyor: Saman alevi benzetmesi tam da Bardhi'ye uygun sanırım. Yusuf Yazıcı mesela, Fransa ve Rusya'da haklı olarak klas oyuncu sınıfına girdikten sonra nasıl bu kadar çökebilir Yaşam koçu - uyku koçu ile çalışıyor ama yetmiyor belli ki, inanılmaz bir güvensizlik var ve hızla dibe çakılıyor! Ya da Maxi Gomez; Süper Lig'de etkisiz, Dünya Kupası'nda ne yapacağını merak ediyoruz doğrusu. Tıpkı Larsen gibi!Bu sezon takımın ilk yarı